Gözlerin deniz gibiydi…
Etin tırnaktan ayrılması gibi bir şey ayrılık. Bir düşün sona ermesi, karanlık bir geceye esir düşmesi...
Etin tırnaktan ayrılması gibi bir şey ayrılık. Bir düşün sona ermesi, karanlık bir geceye esir düşmesi insanın. Zaman elimizin altından kayıp giderken, durdurmak istediğimiz anları sadece beynimizde ve yüreğimizde yaşatıp, iki damla gözyaşımızı katmak belki de. Karanlık bir gecede bir kbustan uyanmayı isteyip de uyanamamak, bağırmak isteyip de bağıramaması insanın, ayrılık…
Issız bir gecede yere düşen bir çiğ tanesi gibi saydam ve kırılganım şimdi. Yokluğunun bıraktığı boşluk ve acı yerli yerinde. Beynim cam kırıklarıyla dolu, kalbim ise can kırıkları…
Eksilen ve parçalanan bir şeyler var hayatımızda gün be gün. Gidenler nerede kaldılar, özledim gülüşlerini. Sahi, gülüyorlar mı hala eskisi gibi. Hala bir çocuk oturuyor mu gözlerinde.
Bütün duygularımı bir bir sorgulayıp idam ediyorum şimdi. Üzerimdeki esrikliğin de kayboldu bak. Nasıl da filizlenip boy vermişti oysa sevdan içimde. Güneşli bir orman yaratmıştım gözlerinden. O orman da yandı şimdi, külleri hala uçuşmakta. Yıkıntı ve küllerin arasında dolaşırken buluyorum kendimi sürekli. Güller küllere dönmüş. Küller de güllere döner mi acep…
Sık sık dalıyor gözlerim derinlere. Sonra birden bire bir gitme isteği doluyor içime, gidiyorum. Sakin bir sahil kasabasındayım şimdi. Hayalleri ile hayatları aynı olmayan bir sürü insan görüyorum. Hepsi park kahvesine oturmuş denize bakıyorlar, denizin ıssız ve sonsuz maviliğine. Birden Ahmet Arif'in dizeleri düşüyor aklıma,
'Maviye maviye çalar gözlerin
Yangın mavisine'…
Gözlerin deniz gibiydi ama mavi değildi. Güneşli bir ormandan denize açılan bir kapı, etrafı ağaçlarla kaplı dar bir patikanın sonunda denize ulaşmak gibi. Her bakışımda gözlerine kendimi orada bulurdum, huzurum olurdun. Şimdilerde ise en büyük huzursuzluğum, gözlerinden uzak kalmak.
Kaçıp gitmek istiyor deli gönlüm arada. İnsan nelerden vazgeçiyor sevgi için, hata bazen kendinden bile geçiyor. Ama asıl olan kendimize gelebilmek. Kendimize gelmemiz için, başkalarından gitmemiz gereklidir. Uzaklaşmak bizi kendimize götürecek yegne yoldur. Kendiniz olmaktan korkmayın. Kendinizle konuşun, insanlar size deli deseler bile sizi sizden daha iyi anlayacak kimse yoktur. Hayatınızda ki bütün mutlu anlara sarılın. Kendinizi asla bırakmayın. Umutsuzluğa kapılmak yakışmaz bize…
Yüreğiniz her zaman sevgiye açık olsun.
Her zaman UMUT vardır…