GÖZLER KALBİN AYNASIDIR

Utanmak da hayadan, imandandır… Referandum akşamı dikkatinizi sizin de çekti mi canlarım, gerek Başbakanımız gerekse de...

Utanmak da hayadan, imandandır…

Referandum akşamı dikkatinizi sizin de çekti mi canlarım, gerek Başbakanımız gerekse de Cumhurbaşkanımız 'Hayır diyenler ile evet diyenler aynıdır, bizim için eşittir, kardeştir' dediler. Bu açıklama karşısında mutlu oldum, ne yalan söyleyeyim. Olması gereken de buydu zaten. Kol kırılır yen her zaman içinde kalır, kalmalıdır. Lakin eğer bu fikirdeydiniz de günlerce, aylarca meydanlara çıkıp da neden bizleri birbirimize düşürdünüz? Bir baba evladına sırf hayır dediği için gözün çıksın der mi? Ya da bir anne, evladına evet dediği için tarlasını bağışlar mı?!

'Aaaa aaaa kudurmuş mu bunlar?' diye söyleniyordur Hatçe bacım, Fadime teyzem…

Vallah bilmiyorum, ben de çözemedim, kudurmuş olabilirler. 'Tarlanı gel sat, fakir fukara dua etsin' desek bin dereden su getirirler ama işte…

Ödemişime olan sevdam çok büyük, referandum öncesi esnaf ile yoldaki teyzeler ile hoş sohbetlerimiz de oldu. Neler neler… Hepsini bir yere toplasak da yazsak çok rahat bir gırgır dergisi olabilir.

Hiç unutamıyorum ayyy vallahi inanılmaz gülmüştüm, Fırıldak Nuri'lerde Melahat hanım teyze aynen şu ifadeyi kullanmıştı: 'Ben şu cahil aklımla bile sorguluyorum, benim çocuklarım öğretmen, ben bir şey bilmem ama Atatürkçü bir babanın evladıyım yavrum. Cinnet mi geçirtecek bize bu adam tek başına gelip bu memlekete'

Ay valla aklıma geldikçe halen gülüyorum. Benim köylüm, benim kasabalım böyle işte… Kurban olurum ben size…

Zaten inanın size hizmet etmek tarlada çalışan, bağda bahçede okumaya fırsat bulamayan emektar kardeşlerim, en çok da sizin için bu çırpınışlarım.

Okumaya fırsat bulamamış derken, öyle hanımlar ile konuşma şansım oluyor ki 'Seni okuyamıyorum ama sen yaz canım, iyi yapıyorsun' diyorlar. 'Neden okumuyorsun?' dediğimde çoğu gözlerinden rahatsız olduğunu söylüyor.

O halde topu burada taca atalım, sizin için sesli gazete çıkarılması için 'İsteriz isteriz' naraları savuralım.

Nasreddin Hoca misali ya tutarsa diye de ümit edelim, hihihiiii

Şehitlerimizi rahmetle, dua ile anarken nasıl bir vicdandır bilinmez Devlet Bahçeli son dakika haberlerinde ne desin beğenirsiniz: 'Ne mutlu Türk'üm diyene…'

Bu sözü söylerken epey de fiyakalı bir güneş gözlüğü takmış, galiba gözleri kendinden daha delikanlı, ne dersiniz? Gözlerini gözlerimizden kaçırdığına göre eh biraz sorguluyor kendini. Yüzümüze gözlüksüz bakamıyor demek ki, eferim. Referandum öncesi sözlerine baktığımızda, ondan tam 8 ay önceki sözlerine baktığımızda bambaşka bir Bahçeli görüyoruz.

'Ne mutlu Türk'üm' sözü sosyal ortamda epey bir yankılandı. Şehit analarına, babalarına ayrıca bir sabır metanet dilerim.

Gerçek ülkücü kardeşim bir sabırda sana olsun. Ballı lokma tatlısı, haydi bakalım en hayırlısı…

Her ne olursa yaşanılırsa yaşansın; biz ülkece kardeşliği seçelim. Zaman kavga zamanı değil, dış güçlerin ekmeğine aman diyelim tereyağı sürmeyelim, olur mu benim inci tanelerim, sevgiler…

Bakmadan Geçme