Gezici kalaycılar
Neydi o günler hiç aklımdan çıkmıyor. 1960-1970 yılları at arabalarıyla köy köy dolaşan kalaycılar aileleriyle birlikte...
Neydi o günler hiç aklımdan çıkmıyor. 1960-1970 yılları at arabalarıyla köy köy dolaşan kalaycılar aileleriyle birlikte köylere gelirlerdi. Köyün merkezine at arabalarıyla yaklaşırlar ailece kalay da kullanılacak aletleri indirirlerdi. Kalaycı'nın hanımı köyün içindeki evleri dolaşır kalaylanacak kap kacağı toplardı. Komşular kalaycı geldi. 'Getirin kazanınızı tencerenizi' diye seslendiğinde köy kadınlarımız kabını kacağını kalaycının hanımına, kalaylaması için götürürlerdi. Bizim köylümüz misafirperverdir. Köye misafir geldiğinde, gelen misafire evlerde sırayla yemekler hazırlanır sunulur misafir kalaycı ailesine.
Mutludur bizim köy insanımız. Bakırları kalaylanıyor, temizleniyor. Kimisi oğlunu, kızını, torununu sünnet yapacak. Gelen misafirlere ikramda bulunacağı çanaklar, tencereler kalaylanmaktadır. Günlerce sürer bakırın kalaylanması bizim güzel yürekli köylülerimiz misafir eder gelen kalaycı ailesini köy misafirhanesinde. Eğer köy misafirhanesi yoksa köylerinde evlerinin kapısını açarlar hiç tanımadığı insanlara. Misafir odasına en güzel döşekler yazılır, tertemiz beyaz çarşaflar serilir. İşlemeli rengarenk yorganlar örtülür misafirlerin üzerine.
Sabah olduğunda, sabah ezanı ile kaldırılır misafirler sabah namazı kılınır hep beraber. Evin hanımı hazırlamıştır tarhana çorbasını. Yer sofrası kurulmuş ocakta kaynayan tarhana çorbası dökülür sofranın ortasındaki geniş kapa. Hep beraber içilir çorbalar. Gün doğmuş çalışma saati gelmiştir. kalaycılar yanlarında getirdikleri kestane kömürünü yakarlar. Bir yandan kömür yanarken kalaycı ustaları da dişli kumları yağlı kazanların içine döker. semercilerden aldıkları deri parçalarıyla kazanı temizlemek için kazanın içine girer döner kazanın içinde yorulmuştur kalaycı ustası anlından terler dökülür.
Koluyla silip terlerini işine devam eder bilmem ama 'anlımın teriyle para kazanıyorum' deyimi de buradan gelmiştir herhalde. Bakırın temizlenmesi sonrası kalaylama saati gelmiştir. Kap kacağın usta geçer kömür ocağının başına, elindeki pamuğu daha önce hazırladığı nişadırla incelttiği kalayın içine bandırır pamuğu sürter kalaylanacak kaplara, ateşin üzerinde kaplar bembeyaz olmuştur. Artık kaplar güzelce yıkandıktan sonra kullanılabilecektir. Bir evden 50-100 parça tabak çanak çıkmıştır. Kalaycı ustasıyla oturulur pazarlığa anlaşırlar fiyatta ödeme günü pamuktan pamuğa, tütünden tütüne verilecektir emeğinin hakkı kalaycı ustasına. Her 2 taraftan helallikler alınmıştır. Kalaycı ustası köyden ayrılıp başka bir köyün yolunu tutmuştur. 1960-1970 yılları arasında anılarım arasında yer almıştır. Kalaycılarımız, ben de sizlerle paylaşmak istedim. Kalın sağlıcakla…