Ezber bozan

İnsanlar, ne çok benzerler mevsimlere. Bazıları dört mevsimdir de bazılarının sadece kışı, bazılarının sadece sonbaharı vardır....

İnsanlar, ne çok benzerler mevsimlere.

Bazıları dört mevsimdir de bazılarının sadece kışı, bazılarının sadece sonbaharı vardır.

Yaşama iyimser bakmak, olayları hep olumlu tarafından ele almak, görülen her düşü hayra yormak, çokluk kışı yaşayan insanların ortak mizaçlarıdır. Yaşamda bir gün mutlaka büyük ikramiyenin kendilerine isabet edeceğine yürekten inanırlar. Çıkar mı büyük ikramiye? İhtimal o kadar düşüktür ki. Bir kuyrukta bekliyor olsanız belki binlerce yıl sıra size gelmez. Öylesi.

Bir de kendini tanıma konusunda yetersiz insanlar vardır. Ben, onları sonbahar mevsimine benzetirim. Mutluluğu bir türlü yakalayamayanlar. Gölgesi gibi insanın. Bir türlü buluşulamayan.

Bu kişiler ne alsalar, ne yeseler, nereye gitseler mutsuzluklarını hep beraberinde götürürler. Yaptıkları işten çoğunlukla haz almazlar. Çoğu için yaşam da bir görevdir yerine getirilmesi gereken ve o da haz vermez yazık ki.

Nedendir bunca doyumsuzluk ve mutsuzluk?

Nietzsche der ki; 'Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız oturacağınız yer kendi kıçınızın üstüdür.'

Çok şeye sahip olmak, çok tüketmek beraberinde insana mutluluğu getirmiyor elbette.

Yediğinde doyduğunu anlamak, içtiğinde kandığını anlamak, çok önemli bir durum.

Öyle bireyler var ki dillerinde bir 'yok yok' çünkü sahip oldukları hiçbir şey, onların yüreğinde bir yer işgal etmiyor. İçlerinde var olan boşluğu bir türlü dolduramayan insan da bunun yolunu arıyor haliyle.

Yaşamda her insan için olmasa da pek çok insan için bir kılavuza ihtiyaç var. Bir de ataların kılavuzluğa dair bir güzel sözü var size anımsatmak istediğim. Onu anımsamadan geçmeyelim; 'Kılavuzu karga olanın…' Siz devamını biliyorsunuz. Doğruyu, kendi doğrumuzu bulmamızda kendimize seçtiğimiz rehberler her zaman önemlidir. Gideceğiniz yer için her gün farklı bir tarif veren rehber zamanımızı ve enerjimizi boşa harcıyor, daha doğrusu biz zamanımızı ve enerjimizi boşa harcıyoruz demektir.

Mustafa Kemal ATATÜRK, rehber olarak bize bilim ve fenni işaret ediyor.

Bu düstur, yaşamın her alanında çok önemli.

Bir de her mevsimi yaşayabilen, her mevsimin renklerini bünyesinde taşıyan insanlardan söz edelim. Ki bunlar, az önce işaret ettiğimiz gibi akıl ve bilgiyi kendine rehber edinmiş insanlardır. Toplum içinde yazık ki sayıları çok değildir. Çünkü bu noktaya gelmek, kişinin kendini eğitmesi ve yeniliklere açık olması ile mümkündür.

Bir şiirle noktalayalım sözü.

ezber bozan

işte geldik

toprağında gizlenip

suyunda

yunduk

gidiyoruz…

herkes kendi pazarında

bezirgan…

semasında

bulut

bağında

bostan..

sen

ey

ezber bozan

çekirdekteki ağaç

öz suyunda

baharlar gizli

yemişinde

tat…

gün

mühürlenmiş gözlerinde

adımların

güftesi yitik

şarkılar gibi…

desen ki

hangi gün aydınlatır

yüzümü

hangi lal söyler beni

işte geldik

toprağında gizlenip

suyunda

yunduk

gidiyoruz…

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme