ESKİMEYENE
Her şey değişir ve zaman eskir eskimeyen nedir dersem duygular dersin belki ama duygular da eskir...
Her şey değişir ve zaman eskir
eskimeyen nedir dersem
duygular dersin belki
ama
duygular da eskir
mutluluk gibi
mutsuzluk da eskir
yürüdüğün yol
içinden geçtiğin zaman
kıyısında durduğun an
eskir
dostluklar
kimsesizlik
onlar da eskir
eprimiş bir kumaş gibi ince ince eler tozlarını eskiyen ne varsa zamanın üzerine. Sonra eskileri toplayıp üzerine yenileri inşa etmeye kalkarız biz insanoğlu. Eskilerden yeniyi inşa etme sanatıdır belki de yaşamak.
Bazen eskittiğini, bitirdiğini zannettiği duygular, anlar, anılar aniden çıkıverir insanın karşısına ve eskiyle yeni karışır birbirine. Yitti, bitti dediği şey süzülüp gelir karanlığın içinden kendine yol bulmuş ışık gibi. Sızar güne. 'Vay be neler yaşamışız' dedirtir bazen de insana. Aslında yaşadığını zaten biliyordur insan. Biliyordur da ya üzerini örtmeyi tercih etmiştir ya da çok fazla yaşanmışlık altında kamufle olmuştur bazıları. Yeniden ortaya çıkmaları için bir uyarıcı beklerler. Onu gördükleri anda da yeniden gün yüzüne çıkıp hatırlatırlar kendilerini yıllardan sonra.
Vardır hepimizin böyle geriye ket vurduğu yaşanmışlıkları…
iki apartman arasından ufkumda deniz
omuzlarımda serin bir dokunuş akşam
kızıla boyuyor güneş ufku
kızardıkça artıyor albenisi
bir uçağın rotası derin izler bırakıyor kızıllığın içinde
kim bilir kaç hayat içinde derin izlerle taşınıyor ötelere
ötelenen istekler, arzular, özlemlerle…
tazeliyor zaman eskiyi
hayat
sürprizlerle dolusun
dağın ardında aniden karşıma çıkan deniz gibi
şaşırtmaya devam ediyorsun