ERGENEKON MAĞDURLARI

YIL 2007

Siyasetle az çok haşir neşir olanlar bilecektir ki bu tarihte Türkiye Cumhuriyeti'nde çok önemli siyasi gelişmeler yaşanmıştır. Malumunuz Ergenekon dedikleri bir örgütlenmeden bahsediliyordu. Bu örgütlenmenin 11 yıl sonra bugün meğer hiçbir şekilde var olmadığını öğreniyoruz.

Daha da acısı masum onlarca subay hapiste ya hastalandı ya da intihar etti. Yarbay Binbaşı Ali Tatar'ı nasıl unutabiliriz ki, onun intihar etmeden önce yazmış olduğu mektubunu; değil mi sevgili okur?

Türkan Saylan'ı, Kuddise Okkır'ı ve daha nicelerini burada saymaya çalışsak yine de hepsini anlatmış olamayız. Onları sonsuz rahmetle anıyoruz. Meknları cennet olsun.

Bugünden düne baktığımız zaman şu gerçeğin farkındayız ki Ergenekon denilen olay koskoca bir kumpastı. Ne kumpası diyenlere söyleyelim, Türk Ordusuna yapılmış bir kumpastı.

Türk Ordusundaki binlerce kişi ıslak imza; montaj kumpas ile çeşitli alavere dalavereyle ordudan ihraç edildi.

Aradan koskoca bir on bir yıl geçti. Geçenlerde Ergenekon mağdurları tekrar gündeme geldi.

Perişan hale getirilen onlarca kişinin ailesinin halet-i ruhiyesini bir anlamaya çalışalım. Giden gitti, geride kalanlar onlarca acı içinde yandı kavruldu. Hakları da kul hakkı olarak bazılarının boynuna çoktan dolandı. İlahi adalet er ya da geç hiç şüphesiz tecelli edecektir.

Siyasette, ayak oyunlarına toplum olarak şerbetliyiz de ilk defa bu denli iftiralarla yüklü çok hesaplı planlı bir oyun içine göz göre göre yuvarlanmışız.

Son gelinen nokta; Ergenekon Örgütü diye bir yapılanmanın mevcut olmadığı kararına varılmıştır.

Tiyatroyu severim; ama böylesi bir tiyatroyu toplum olarak ilk defa seyrediyoruz. Trajedi, dram ile komedi böylesine hiç iç içe olmamıştı, sanırım. Sizler ne dersiniz sevgili okurlarımız öyle değil midir?

Konuyla ilgili olarak söylenecek elbette ki çok şey var lakin lafın çoğu deliye söylenirmiş; eh bari kısa keselim de Aydın havaları olsun.