'Egemenlik milletindir!'

ADD ve ÇYDD Ödemiş şubeleri, CHP ve İYİ Parti Ödemiş ilçe başkanlıkları, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Ödemiş...

ADD ve ÇYDD Ödemiş şubeleri, CHP ve İYİ Parti Ödemiş ilçe başkanlıkları, Eğitim-İş ve Eğitim-Sen Ödemiş ilçe temsilcilikleri, ÖSEM ve Ödemiş Yardım Sevenler Derneği'nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ortak basın açıklaması, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) binasında gerçekleştirildi.

Ortak basın açıklamasını ADD Ödemiş Başkanı Gürcay Işık gerçekleştirdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Millet, ulus, yurttaş ve birey olabilmeyi Atatürk Devrimi'ne borçlu olduğumuz, kesin bir tarihi gerçektir. 624 yıllık hanedan-payitaht yönetimi, ümmetçi anlayışla hareket etmiş ve yıkıma sürüklenmiştir. Türklük ve millilik kavramları, Büyük Atatürk'ün başlattığı kurtuluş mücadelesi ile güçlenmiştir. Türk Milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde varlığını koruyabilmiştir.

'Toplumda sağlam bir yer edinmiştir'

Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı; faşist ve ırkçı zihniyeti reddeden bir evrensel düşün sistemidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ise millet olgusunun, ulusal varlığın göstergesidir. TBMM, ulus devletin çatısıdır ve emperyalizmin tarihteki ilk yenilgisinin abideleşmiş sonucudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışıyla harlanan devrim ateşi; Havza, Amasya, Erzurum, Sivas'tan başlayarak millilik fikrini canlandırmıştır. Milli kimlik, milli duruş, milli birlik ve bütünlük kavramları, 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılışıyla, toplumda sağlam bir yer edinmiştir.

Dünya siyasi tarihinde mevcut açıklamalarda Atatürk Devrimi; Türk milletinin varlık nedeni, Türk milli devletinin kuruluşu, Millet Meclisi'nin açık, saygın ve çalışır durumda tutulması yönleriyle izah edilmiş, ön plana çıkmıştır. Bu tespitler, bugün tekrar tekrar hatırlanmalıdır.23 Nisan 1920; millet olarak kimliğimizi, kişiliğimizi kazandığımız ve sömürgeci güçlere meydan okuduğumuz önemli bir tarihtir. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışıyla milli mücadelenin karargahı kurulmuş ve milli devletin de temeli atılmıştır. Gazi Meclis unvanı, dünyada sadece TBMM'ne aittir. Bu onurlu ve saygın unvanı sahiplenmek, hepimizin yurttaşlık görevi ve sorumluluğudur.

Parlamenter sistem vurgusu

'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' ifadesi, TBMM'nin dayanağı olduğu gibi ulus devletimizin de taşıyıcı kolonudur. Bu anlayış, Cumhuriyetimizin temel niteliklerine ve demokrasimizin olmazsa olmaz koşullarına işaret etmektedir. Bu açıdan egemenliğin millete ait olduğu sözü, propaganda amaçlı ve öylesine dillendirebilecek bir husus değildir. Milli egemenlik; çağdaş kazanımları, yurttaşlık kavramını, bireysel hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü ve bütün bu değerlerin varlık nedeni olan laikliği tanımlamaktadır.

Laik, demokratik, sosyal ve hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye Cumhuriyeti, milli egemenliğin en somut örneğidir. Laiklik, millet egemenliği ve demokrasi demektir. Laiklik, kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı olmaksızın bütün yurttaşlarımızın özgürlüğünün güvencesidir. Atatürk Devrimi ile ulaştığımız milli egemenlik, kişilere veya demokrasimizin önemli kurumları arasında yer alan siyasi partilere bırakılamayacak kadar değerlidir ve yaşamsal önemdedir. Bu nedenle parlamenter demokratik sisteme dönülmesinin gereğinin altını bir kez daha çiziyoruz.

Bugün milli egemenlik anlayışından hızla uzaklaştığımızı üzülerek tespit etmekteyiz. Milli egemenlikten uzaklaşmak, Cumhuriyetimizin temel niteliklerinden ve demokrasiden kopmak demektir. Özellikle Lozan ve Montrö gibi devletimizin tapusu olan anlaşmaların gereksiz yere tartışmaya açılması; laikliğe alenen saldırılar, laikliğin, anayasadan çıkartılmasının talep edilmesi, milli egemenliğimizi tehdit eden karanlık girişimlerdir.

'Demokratik çerçevede mücadelemizi sürdüreceğiz'

Milli egemenlik; hanedanlığın ve ümmetçiliğin içine düştüğü çaresizliğin sonucunda Atatürk'le ortaya çıkmış, bir yaşam ışığıdır. Bugün büyük bedeller ödeyerek geçmişte bıraktığımız hanedanlık, payitaht ve ümmetçilik yönetim tarzını isteyenleri ve özleyenleri görmekteyiz. Milli egemenlik ve 23 Nisan 1920 tarihi; ulusal onurumuzun, kimlik ve kişiliklerimizin sigortasıdır. Çağdaş dünya ile kurulmuş güçlü bir köprüdür. Millilik ve milli egemenlik kavramlarının içini boşaltarak ülkemizi ve devletimizi dönüştürenler karşısında anayasal ve hukuki zeminde ve demokratik çerçevede mücadelemizi sürdüreceğiz.

Milli egemenliği bize kazandıran ve emanet eden kurtarıcımız ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını, devrim ve demokrasi şehitlerimizi, vatan savunmasında canlarını feda eden evlatlarımızı bir kez daha minnet, şükran ve saygıyla anıyor,  dünyadaki tüm ezilen uluslara örnek olan, emperyalist güçlerin yenilgisiyle sonuçlandırılan milli Kurtuluş Savaşımızı zaferle taçlandıran ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran, kaynağını ve gücünü halktan alan, başkanlığını Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı Türkiye Büyük  Millet Meclisi'nin 101. yılı açılışını ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyoruz.'

Özcan Çetin

 

Bakmadan Geçme