Doğanın kader planı!

Deprem konusunda yazmayı bırakacaktım ama sosyal medya ortamında gördüğüm 'AMİK GÖLÜ'NÜN LANETİ' başlıklı yazıyı dikkate değer...

Deprem konusunda yazmayı bırakacaktım ama sosyal medya ortamında gördüğüm 'AMİK GÖLÜ'NÜN LANETİ' başlıklı yazıyı dikkate değer bulduğum için okuyamayanlarla paylaşmak istiyorum:

'Bugün Amik Ovası denilen yerde Amik Gölü vardı ve derinlik seviyesi sığ sayılacak kadar az '6 metre' olmasına rağmen yüzölçümü hayli geniş bir göldü. Bölgenin ekosistemi için son derece değerliydi. Yaklaşık 1 milyon 200 bin dönümlük bir ovanın ortasında 330 bin dönüm alana yayılmış bir göçük alanda yer alıyordu.

Çukurda olduğu için yeraltı sularıyla beslenen göle ayrıca Muratpaşa, Karasu ve Afrin nehirleri dökülmekteydi. Ama köylüler bu göle gözlerini dikmişler, kurutulmasını istiyorlardı.

Sivrisinek, sıtma, su baskınları ve ekili alanların sular altında kalması vesaire pek çok gerekçeleri vardı Ama asıl maksat gölün kurutulmasından sonra ortaya çıkacak verimli topraklar ve onun üzerinden kazanılacak paraydı!

Bunun için de dönemin başbakanı Süleyman Demirel'e epey baskı yaptılar. Tabii işin ucunda oy da vardı ki en mühimi buydu. Seçmen oy ile şantaj yapıyor, siyasetçi de buna boynunu eğiyordu.

Sonuçta istedikleri oldu. Göl kurutuldu, bölgenin iklimi değişti. O topraklar üç beş toprak ağası tarafından paylaşıldı, kalanı da köylülere de dağıtıldı.

İlk beş yıl inanılmaz derecede yüksek verim elde edildi. Ama sonra gölün toprak seviyesinin altından tuzlanma başlayınca toprak eski verimliliğini kaybetti. Sonra da önce Amik Ovası'na dönen göl, şehirleşmeye açıldı. Bu gevşek ve balçık zemin üzerine binlerce apartman dikildi. Üstüne yetmezmiş gibi bir de havaalanı yapıldı.

Gözümüzü kör eden hırs, oy, rant, kontrolsüzlük, açgözlülük…

Ne derseniz deyin.

Sonuç bu.'

**

Ben sosyal medyada gördüğüm her yazıya ve her fotoğrafa balıklama atlamam. Okuduklarımı ve gördüklerimi birkaç yazı ve kaynaktan daha doğrulatmaya çalışırım. Özgür ansiklopedi Vikipedi'nin göl ile ilgili maddesinin girişi şöyle:

'Amik Gölü, Hatay ilinde, Asi Nehri havzasında büyük bir tatlı su gölüdür ve antik Antioch (Antakya) kentinin kuzeydoğusunda (modern Antakya) bulunur. Göl, 1940'lardan 1970'lere kadarki dönemde kurutulmuştur.'

**

Yusuf Yavuz isimli bir yazar da 19.07.2012 tarihinde yazdığı yazısının bir bölümünde şunları kaydetmiş:

'Amik Gölü, drenaj kanallarına besleyen akarsularına yapılan büyük barajlara ve etrafındaki binlerce sondaj kuyusuna rağmen bu sene yağan yağışlarla beraber tekrar su topladı. Ancak Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Demirel'in yaptığı 'hatayı' daha da büyütecek uygulamalara imza attı. İş makinaları seferber edilerek Amik Gölü'nü kurutan mevcut drenajlar derinleştirildi ve bunlara yeni kanallar eklendi. Amik Gölü doğa dersi verdi, 'su profesörü' dinlemedi.'

**

Herkes, her şeyi yazıyor…

Alimi de konuşuyor cahili de…

Torba değil ki büzesin…

'Suriyelilere iyi davranmadığımız için cezalandırıldık' diyenler bile var! Ama düşünmüyor ki deprem Suriye'ye de büyük hasar ve ölüm getirdi…

Kimi diyor, dış güçler uzaydan bir kazık gönderdi!

Kimi diyor Ukrayna'da sesimizi çok çıkardık!

Kimse 'önlem alamadık, doğayı koruyamadık, insanlığı savunamadık yani beceremedik!' demiyor.

Ama olsun; yer sarsılsın da aman koltukları sarsılmasın!

**

Yaptıkları daireler kadayıf tatlısı gibi üst üste yapışan müteahhitlerin sarsılmaz koltuk sahibi siyasetçilerle paylaştıkları pozları da bir albüme, pardon bir 'deftere' not etmek lazım.

 

Bakmadan Geçme