Diktatörler kaybetmek istemez!

Brezilya ve Peru'yu bilirsiniz. Güney Amerika'nın iki önemli ülkesidir. Arjantin, Paraguay, Uruguay, Bolivya ve Peru… Amazon ormanları ve nehri, And dağları…

1500'lü yıllardan itibaren önce Portekiz ve İspanya ardından İngiltere, Fransa ve Hollanda'nın sömürgesi altında yaşayan yerli halk…

Futbol taraftarı, Maradona ve Pele'si ile, solcu siyasetçiler de Che Guevara'sı ile tanır.

Uzatmayalım…

**

Rio de Janeiro şehrinde yapılan samba dansları ile gözünüzün önüne getirebileceğiniz Brezilya, 1985'lere kadar askeri diktatörlük ile yönetilmiş. Brezilya'da bir kişi 4+4 olmak üzere iki kez başkan seçilebilirmiş. Geçen yılın sonlarında yapılan seçim sonucunda Lula da Silva 10 yılın ardından ikinci kez devlet başkanı seçilmiş.

Lula da Silva solcu. Yemin töreninin ardından destekçilerine seslenen Lula, 'Ülkemizde gelir, cinsiyet, ırk, iş gücü piyasasında, siyasi temsilde, sağlıkta, eğitimde her türlü eşitsizlikle mücadele edeceğime söz veriyorum' demiş.

Demiş demesine ama seçimi kaybeden eski sağcı devlet başkanı Bolsonaro destekçileri de Kongre'yi basarak darbe girişimi yapmış. Seçimden sonra ülkesini terk eden Bolsonaro destekçileri ve taraftarları demokratik seçimin sonuçlarını hazmedemedi…

**

Ve eski İnka uygarlığının ülkesi Peru…

Ben gençlik yıllarımdan bu yana 'Aydınlık Yol' ve 'Tupac Amaru' gibi gerilla örgütleri ile birlikte anımsarım bu ülkeyi.

Orada da yıllar sonra solcu Castillo 2021 tarihinde düzenlenen seçimlerde Peru'nun devlet başkanı seçilmiş. Özgür Peru partisinin adayı olarak seçimlere giren Pedro Castillo, aslında bir köy öğretmeni imiş. 2017'de, ülke çapındaki öğretmen grevlerine öncülük etmiş.

Castillo, başkan seçildiği takdirde bir öğretmen maaşından fazlasını kabul etmeyeceğine dair söz vermiş. Solcu liderin vaatleri arasında madencilik, petrol ve gazın kamulaştırılması yer almış. Kamucu, dayanışmacı ve paylaşımcı.

Pedro Castillo seçilmiş seçilmesine ama devrik hükümet boş durmamış. Eski hükümetin güdümündeki Kongre'nin hükümeti hedef aldığını ve darbe ihtimaline karşı acil durum hükümeti kurulduğunu ve Kongre'yi feshettiğini açıklamış. Ancak Kongre'de yapılan oylamada Castillo seçimle işbaşına gelmesine rağmen, görevinden el çektirilmiş.

Castillo, ulusa sesleniş konuşmasından birkaç saat sonra gözaltına alınmış ve cezaevine gönderilmiş. Ve yakın zamanda Tv'lerde izlediğimiz gibi ülke çapına yayılan onlarca inanın hayatını kaybettiği olaylar.

Egemeler iktidar sever. Çünkü iktidar elden gitti mi kamu kaynakları da elden gider.

Su başını tutanlar bütün dünyada aynıdır: Suyu istedikleri gibi kullanmak, istedikleri kişilere vermek, bunlarla birlikte hiç hesap vermemek isterler. Egemenlerin demokrasiye karşı duyduğu hazımsızlık Brezilya ve Peru'da da kendini göstermiş…