Depremin ardından hukuksal süreci anlattı
İzmir-Bayraklı’da hukuk bürosu bulunan Avukat Mehmet Emin İçelli, geçtiğimiz cuma günü TV9 İzmir’de canlı yayın konuğu...
İzmir-Bayraklı'da hukuk bürosu bulunan Avukat Mehmet Emin İçelli, geçtiğimiz cuma günü TV9 İzmir'de canlı yayın konuğu oldu.
İzmir Depremi'nin üzerinden geçen iki haftanın ardından depremzedelerin bu süreçte arayabileceği hukuksal haklarını ekranlardan anlatan İçelli, 'Önce hasarın tanımını yapalım. Az hasarlı bina, yalnızca duvarlarındaki boyalarda ve sıvalardaki çatlaklardan oluşan binalardır. Bu binalar kullanılabilir. Orta hasarlı binalar ise duvarlarında yarıkların, taşıyıcı kolonlarında ise ince çatlakların olduğu binalar olarak tespit edilir. Ağır hasarlı binalar, binanın kolonlarındaki geniş yarılmalar sonucu oluşan hasarı gösterir. Bir de acil yıkılacak binalar var. Bunlar, deprem sonucunda binanın taşıyıcı kolonlarının tamamıyla yer değiştirdiği ya da binadan tamamen ayrılması sonucu oluşur' dedi.
İtiraz sürecini aktardı
Avukat İçelli, Bayraklı'daki çok sayıda binaya orta hasar raporunun verildiğini ve vatandaşların buna itiraz ettiğini de belirterek, 'Orta hasarlı binaların tadilatının bir yıl içinde yapılması gerekmektedir. Eğer tadilat bir yıl içinde yapılmazsa binaların yıkılması durumu söz konusu. Şunu da belirtmekte fayda var: Vatandaş, orta hasar raporu verilen binasındaki hanesini kendisi tadilat ettirmeli. Eğer vatandaşlar, binasının orta hasar raporuna itiraz etmek istiyorsa bunun da bir süreci var. Süreç şöyle: Vatandaşlar, ilgili kaymakamlığa ve AFAD İl Müdürlüğü'ne bu yapılan tespit konusunda itiraz etmeli. Yapılan bu hasar tespit raporları, mahallenin muhtarlığına 30 günlük askı ilan süresi içinde asılır. Bu 30 günlük süre içerisinde vatandaşlar, AFAD İl Müdürlüğü'ne ve kaymakamlığa 'Apartmanımda yoğun çatlaklar var ancak az hasar raporu verildi' diyerek itiraz sürecini başlatabilir.
Binanın daha öncesinde teknik heyet tarafından kontrol edildiğini biliyoruz. O teknik heyetin dışında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, farklı bir teknik heyet görevlendirir. O binaya tekrardan bir rapor alınır ve bu rapor, nihai karardır yani kesin karar anlamına gelir.
Öte yandan bir binanın hasar raporuna itiraz etmek için o binada oturan yalnızca bir kişinin yetkililere itiraz etmesi yeterlidir. Nihai kararın ardından vatandaş, idari yargı yolunun açıklığıyla itiraz sürecini devam ettirebilir. Nihai karar geldikten sonra da idari başvuru yolu tüketilebilir. Bu kez konu, mahkemelik olacak' şeklinde konuştu.
'Müteahhit, müşterek olarak bu binanın
yıkılmasından elbette sorumludur'
İçelli, yıkılan binaların ardından yargılanan müteahhitlere de değinerek, 'Taksirle ölüme sebep olma suçuyla yargılama başlar. Müteahhit, müşterek olarak bu binanın yıkılmasından elbette sorumludur. Şuna da dikkat etmek lazım: 1975 yılında yapılan bir binanın bu tür bir depremde yıkılması söz konusu olamaz. Yıkıldıysa 'Kesinlikle deprem yönetmeliğine aykırı bir durum var' diyebiliriz.
Öte yandan bazı binalarda kolonların kesilmesi durumu da söz konusu olabiliyor. Özellikle iş yerlerinde bu durumla çok sık karşılaşıyoruz. Müteahhidin sorumluluğu şöyle olabilir, eğer müteahhit gerçekten deprem yönetmeliğine uygun bir bina yapmışsa ve binanın yıkılması da kolonların kesilmesine bağlanmışsa o zaman bu duruma şöyle de bakılmalı: Kolonu kesen vatandaş, kolonu kestiren kat maliki de sorumlu tutulabilir. Kolonun kesildiğinden kat maliklerinin mutlaka haberi olması lazım. Onun da tespiti çok önemli' ifadelerini kullandı.
Adli ve nakdi yardımdan bahsetti
Avukat Mehmet Emin İçelli, sürecin devamında depremzedelere yapılacak adli ve nakdi yardım kapsamında da şu bilgileri paylaştı: 'Nakdi yardımı AFAD, aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı yapıyor. Yıkık ya da ağır hasarlı binalarda eşyaların tahliye edemeyecek vatandaşlara Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca 30 bin lira ödenek veriliyor. Ağır hasar tespit edilen konutta ikamet eden ev sahiplerine 13 bin lira AFAD tarafından veriliyor. Ağır hasar tespit edilen konutlarda ikamet eden kiracılara da 5000 lira yardım ediliyor.
Yine AFAD tarafından orta hasarlı tespit edilen konutta ikamet eden ev sahibine 5000 lira, kiracılara ise 2500 lira yardım yapılmaktadır. Yine ağır hasar tespit edilen tüzel kişiliği olan iş yerlerine de 2500 lira nakdi yardım yapılmaktadır.
Öte yandan nihai kararın ardından mahkeme süreci için depremzedeler, avukatlara ihtiyaç duyacak. Kanunlar, bu konuda depremzedeleri korumaktadır. 4539 Sayılı Kanun Madde 3 gereği depreme maruz kalan bütün vatandaşlarımız, maddi durumları gözetilmeden ilgili yerlere adli yardım talebinde bulunarak herhangi bir avukatlık ücreti, dava harç ve masrafı ödemeden davasını açabiliyor, hakkını arayabiliyor.'
Ece Köseoğlu