Demokrasilerde çare tükenmez

Demirel, bu sözü ne zaman ve neden söyledi bilmiyorum. Ama tam yerinde söylemiş olduğunu düşünüyorum. Adam...

Demirel, bu sözü ne zaman ve neden söyledi bilmiyorum.

Ama tam yerinde söylemiş olduğunu düşünüyorum. Adam bir söz söylemiş, tarihe mal olmuş. Sağlığında kendisine hiç oy vermedim ama rahmetle anıyorum. Muhalefetteki ve iktidardaki tavırları bugün çok kişi tarafından takdirle karşılanıyor. Gelen gideni aratırmış deniyor ya, bugün iktidar ve muhalefette bulunan sayın liderlerimizin tutum ve davranışları onu mumla aratıyor.

Atatürk'ün önderliğinde 23 Nisan 1920 yılında açılan TBMM'nin aldığı kararlar sonucu egemenlik padişahlıktan alınarak hiçbir kişi ya da zümreye verilmemek kaydıyla, kayıtsız şartsız halka verildi. Kul olmaktan kurtularak birey olduk. 29 Ekim 1923 tarihinde ülkemizin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlendi. O günden bugüne demokratik parlamenter sistemle yönetilmekteyiz. Bu sistemle ülkemiz büyük başarılara imza atmıştır. Sistem durdukça başarılar devam edecektir.

Şimdi bu sistemin değiştirilmesi için anayasanın bazı maddeleri değiştirilmek istenmektedir. Bu nedenle 16 Nisan 2017 tarihinde bir halk oylaması yapılacaktır. Demokratik parlamenter sistem kaldırılarak onun yerine başkanlık sistemi getirilmek istenmektedir. Gerçi başkanlık sistemi değil cumhurbaşkanlığı sistemi diyorlar da ne derlerse desinler bunun adı bal gibi başkanlık sistemidir. Daha açık ifadeyle tek adamlık sistemidir.

16 Nisan'da halk oylamasına gidiyoruz. Önümüzde iki seçenek var. Başkanlık sistemini ya kabul edeceğiz ya da etmeyeceğiz. Demokrasi varsa evet de diyebiliriz, hayır da. Ne evet diyenler haindir ne hayır diyenler teröristtir. Ülkemize getirilmek istenen bu sistem biz istersek gerçekleşecek istemezsek gerçekleşmeyecek, demokratik parlamenter sistem devam edecektir.

Bize iki seçenek sunulmuş. Evet demek de hakkımız, hayır demek de. Evet ya da hayır diyenler suçlanacaksa o zaman tek seçenekle gelecektiniz. Ya evet demeye ya da hayır demeye zorunlu kılacaktınız. Bizi rahat bırakın, kararımızı verelim.

Bu nedenle çok önemli bir kararın eşiğindeyiz. Vereceğimiz karar hangi partiden olursak olalım hepimizi etkileyecektir. Karar verirken bunu bir parti meselesi yapmamamız gerekir. Bu bir seçim değil halk oylamasıdır. Evet de çıksa hayır da çıksa biz bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz. Oylama sonucunda bir iktidar değişimi olmayacak, mevcut yönetim aynen kalacaktır.

Evet, gerçekten demokrasilerde çare tükenmez. Birbirimizi kırmadan bu çok önemli ülke sorunu üstüne parti ayrımı yapmadan kafa kafaya vererek çözüm aramalıyız. Kulaktan dolma bilgilerle değil değiştirilmek istenen maddeleri kendimiz okuyarak, yorumlayarak iyice anlamalıyız. Evet diyeceksek de neden evet dediğimizi, hayır diyeceksek de neden hayır dediğimizin bilincinde olmalıyız. Demokrasi olduğu sürece çare bulunur. Biri gider diğeri gelir. Seçersin, bir süre geçer beğenmezsin, yeni birini bulursun. Demokrasi varsa değiştirirsin. Ama tek adamlık gelirse artık değiştiremezsin. Değiştirme yetkisini tek adama verdin. Artık senin sözün geçmez. Yetki tek adamındır. O isterse değiştirir. Bizlere de uymak düşer.

Tek adam derken kimse üstüne alınmasın. Bu henüz belirlenmedi. Evet dersek 2019 yılında belirlenecek. O güne kadar kim öle kim kala. Evet ya da hayır derken bunu aklımızdan çıkarmayalım. Bugünkü liderlerden birine kızarak ya da hayran olduğumuz bir liderin hatırı için ne evet diyelim ne de hayır. 2019 yılında bu liderlerden hiçbiri olmayabilir. Ülkemizi şahlandıracak liderler olduğu gibi batıracak liderler de olabilir. Kontrolsüz güç her zaman tehlike arz eder. Tarih kitaplarında bunun örnekleri çoktur. Ülkemizin bütün yükünü bir adama vermekle o adamın da başını derde sokabiliriz.

Sonuç olarak; demokrasi vardı da biz mi yaşamadık, demeyelim. Eksik de olsa, arızalı da olsa bir demokrasimiz var ki, halk oylaması yapılıyor. Kıymetini bilelim. Bu zor karar öncesinde iyice düşünelim. Son pişmanlıklar fayda getirmiyor.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme