Çocuk, Protokol Tanımaz!
Sevgili dostlarım, bir iki gün önce her yerde olduğu gibi ilçemizde de İlköğretim Haftası kullandı. Belirlenen...
Sevgili dostlarım, bir iki gün önce her yerde olduğu gibi ilçemizde de İlköğretim Haftası kullandı. Belirlenen bir okulun bahçesinde yetenekli öğretmenlerimiz sayesinde becerilerini büyük büyük amcalara göstermeye çalışan çocukların günüydü.
Çocuk aklı; Önde koltukta oturan amcalar, arkada ve bir yanda sandalyede oturan teyzeler ve diğer yanda okul arkadaşlarım. Biz, hem koca bir alanda gösteri yapan arkadaşlarımızı seyrediyor hem de hareketli şarkılarda yerinde duramayanlarımız, ortada gösteri yapan arkadaşlarımıza kenarlardan eşlik ediyorduk.
Buraya kadar her şey normal. Zaten çocuğun, saflığın olduğu yerde asıl anormal durum varsa da müsebbibi yine biz büyüklerizdir. Kesin!
Birkaç durum gözlemledim. Ve Nehirce üzerinden geçelim. Bu organizasyonlar için dolaylı ya da direkt de olsa basın organlarımızdan gerekli muhataplara zaten teşekkür etmişliğimiz vardır. Farklı bir alandan gözlemime devam etmek istiyorum.
Yeni nesil çocuklar, özellikle ilkokul seviyesindeki çocuklar çok atak, çok aktif ve de ağzına geleni söyleyen bir nesil. Gerçeği şudur ki uğraşması da zor, bazen gerektiğinde zapt etmesi de, laf geçirmesi de zor. Ancak sevgili öğretmenlerimiz, zaten bunların bilincinde ve aldıkları eğitimler sayesinde de donanımına sahipler.
Bu yeni neslin üstelik utanması (iyi manada) da yok, istediği gibi konuşabiliyor, kendini ifade edebilen bireyler gibi davranmayı başarabiliyorlar. Bu durum iyi işlenirse güzel sonuçlar alınır.
İleriki yaşlarda kötü işlere bulaşan ya da başarıyı bir türlü yakalayamayan gençlerin o dönemki durumlarını bir inceleyin. İnanın bastırılan, konuşmasına izin verilmeyen, sözleri dikkate alınmayan, gülmekten utanan, eğlendiğini belli edemeyen ve de en önemlisi kendine güvenemeyen bireylerdir.
Çocuğa planlamayı, disiplini, güveni, saygıyı, nezaketi, vicdanı öğrettiğinizde arkanızı dönüp gidecek kadar rahat olabilirsiniz. Çünkü gerisi zaten onun kontrolünde olacaktır. İşte çocuğun bu özgüvenini de elinden alırsanız geriye sürülerin peşinden giden, iki kelimeyi bir araya getiremeyen bireyler topluluğuna siz de katkı sağlamış olursunuz.
Yani demem o ki önceki gün etkinlik yapılan okulun müzik öğretmeni efe oyunu oynarken kenarda ona eşlik etmeye çalışan ilkokul öğrencisine gülümseyerek alkış tutan öğretmen abimizi cani yürekten kutluyorum. Aynı çocuğu sıranın bir adım önüne çıktı diye kolundan tutup sıranın arkasına gönderen, o çocuğun şevkini kıran bayan öğretmeni de esefle kınıyorum.
Yahu canım öğretmenlerim, bunlar çocuk çocuk, siz benden daha iyi bilirsiniz. Hani o alanda fark etmişsinizdir; bazı öğrenciler yerlerde oturmaya başladılar. Bazen sessizce bazen de eğlenerek gösterileri izlediler. Bayıldım onlara o an (!)
Öyle hoşuma gitti ki. Onlar çocuk. Onlara protokolü öğretme, onlara büyüğe saygıyı öğret ama kimseyi rahatsız etmeyeceği şekilde de topluluk içinde özgür davranmasının yolunu aç.
Çocuk o, protokolü ulaşılmaz sanmasın, çok resmi düşünmesin. Onlar da baba ve anne. Sadece görevleri gereği ön koltukta oturuyorlar. Çocukları gelişim çağında kontrollü özgür bırakmanın en büyük getirisi, ileride büyük bir alim olması değil. İleride kendini rahat ifade edebilen, insani değerleri yüksek biri olmasının yolunun açılmasıdır.
Valla o gün pantolon giyinseydim gidip o çocukların yanında ilişecektim(!). Ne güzel oturdular yavrularım. E onlar çocuk.
Erken büyütmeyin onları. Bırakın çocukluklarını yaşasınlar. Zaten önlerinde bizim kadar şanslı geçirecekleri bir hayat bırakamadık onlara, bırakın bari bu en saf, en temiz hallerinin tadını çıkarsınlar. Onların sevileceği, şefkat gösterileceği, kendilerini ifade edebileceklerinin en çok arzuladıkları yaşlar bunlar. Kaymakam abisi saçını okşamalı, müdür amcası eğilip onu dinlemeli. Hatırda kalacak hep bunlar, bilirsiniz.
Bu arada teşekkür etmeden geçmek istemediğim bir husus var; Okulumuzun sevgili müdürü Orhan Sarıkaya'ya, yaptığı iki konuşmada da (Atatürk anıtı önü ve okulun bahçesi) emekçi basın mensuplarını dile getirdiği ve teşekkür ettiği için binlerce teşekkür ediyor, öğretmenimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Darısı protokolümüzün de başına!
Huzur ve şansla kalınız inşallah.
Sevgiler.