ÇEDES’e Tepkiler Gelmeye Başladı
Fotoğraf:PencereTV ÇEDES projesi kapsamında İzmir’deki okullara manevi danışman sıfatıyla imam atanmıştı. Mevzubahis proje kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetlerde...
Fotoğraf:PencereTV
ÇEDES projesi kapsamında İzmir'deki okullara manevi danışman sıfatıyla imam atanmıştı. Mevzubahis proje kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetlerde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı müdürlükler ve Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra, en büyük inisiyatife sahip kişilerin Diyanet İşleri Başkanlığı ve çalışanları olduğu görülüyordu. Konuya dair Bergama Eğitim-Sen başkanı Şirin Ural'la yaptığımız söyleşide meselenin farklı boyutları da ortaya çıktı.
Şirin Ural, laik öğretmenlerin ve eğitim görevlilerinin projeye karşı bir mücadele verdiğini ve imam atamasının da okullara adeta dağıtıldığını şu sözlerle belirtiyor;
'Proje bazı okullarda başlamıştı. Öğretmenlerin inisiyatifi daha yüksekken öğretmen arkadaşlar, doğal olarak müftülüğü ve diyaneti çok da işin içerisine katmadılar. Bölgedeki okullardan kardeş seçtiler, oraya yardım gönderdiler. Devlet projenin istediği gibi gitmediğini anlayınca imam atamasına başladı.'
Daha önce benzer projelerde Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülükler, öğrenciler üzerinde çok etkili oldu mu? Ne şekillerde etkili olmaya çalıştılar? Laiklik ilkesini ne kadar yok saydılar?
Uzun yıllardır milli eğitim bakanlığının 'değerler eğitimi' başlığında yürüttüğü bir çalışma var. Çalışmanın bir ayağı zaten din derslerinin arttırılmasıydı. Gerici vakıflar ve derneklerle protokoller imzalandı. Bu dönemde bu kapsamda seminerler başladı ve Eğitim-Sen bu seminerlerin bir kısmına dava açtı. Bu davaları Eğitim-Sen kazandı. Protokoller iptal ettirildi ama her iptal ettirilen protokolün yerine yenisi geldi.
Biz davaları kazanana kadar geçen süreç içerisinde okullarda ve yurtlarda seminerler yaptılar. Bizim olduğumuz bölgede seminerlerin fazla karşılığı olmadı ama kırsal kesimde önemli bir karşılık olduğunu düşünüyorum.
Mücadele, Gericileşmeye Karşı Üstün Geliyor
Bir seminer planlandığında velilere haber veriyoruz ve veliler tepki gösterdiğinde zaten bu seminerleri fazla yapamıyorlar bu bölgede. Mücadelelerin olduğu yerlerde seçmeli din derslerinden de umduklarını bulamadılar. Ama bu sefer iş bir tık daha ciddi, çünkü bu sefer protokolü bütün bakanlık düzeyinde imzalamışlar ve direkt görevlendirme yapılmış okullara. Buna karşı da bir mücadele başlar. Biz velilerle beraber bu imamların okullarda fazla etkili olmaması için uğraşacağız fakat bu süreç bitene kadar etkili olurlar mı, ne kadar etkili olurlar merak konusu.
Utku Beycan