Cam tavan sendromu nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?

Cam Tavan Sendromu, aslında 'cam tavan' tabiri ile ifade edilen bir metafor olup, kişisel gelişim uzmanı David J. Schwartz tarafından ortaya konulan bir deney olan 'pire deneyi'ne dayanmaktadır. Pire deneyinde, birkaç pire metal zemin üzerinde cam bir fanusa yerleştirilir ve metal zemin ısıtıldığında pireler sıcaktan rahatsız olarak zıplayarak kaçmaya çalışır. Ancak, pireler cam fanusa başlarını çarptıkça düşerler. Bu deney tekrarlandıkça pireler 30 santimetreden yükseğe zıplamamayı öğrenir.

David J. Schwartz, pirelerin aynı yüksekliğe zıpladığı ikinci aşamada cam fanusun olmadığını belirtir. Ancak pireler, metal zemin ısındığında bile 30 santimetreden yükseğe zıplamazlar çünkü başaramayacakları düşüncesini öğrenmişlerdir. Yani, engel fiziksel değil, zihinseldir. Pireler öğrenilmiş çaresizlik yaşamışlardır.

Cam Tavan Sendromu, genellikle kadınlar ile ilişkilendirilse de, aslında cinsiyet, ırk, etnik köken, cinsel yönelim, engellilik gibi faktörlere bağlı olarak herkesin yaşayabileceği bir durumdur. Bu sendrom, ataerkil toplum yapısının etkisiyle kadınların daha fazla karşılaştığı bir sorun olarak kabul edilir, ancak erkekler de bu sendromdan etkilenebilir.

Cam Tavan Sendromu, bireylerin başarıya ulaşma potansiyeline inancını azaltabilir, motivasyonu düşürebilir, kariyer hedeflerinden sapmalarına ve duygusal stres yaşamalarına neden olabilir. Bu sendromun üstesinden gelmek için, organizasyonlarda eşitlik ve çeşitlilik politikalarının uygulanması, ön yargıların ve ayrımcılığın engellenmesi, liderlik fırsatlarının adil bir şekilde dağıtılması, destekleyici programların geliştirilmesi gibi adımlar atılabilir. Aynı zamanda, bireylerin kendi güçlü yönlerine inanmaları, kendi kariyer stratejilerini geliştirmeleri ve kendilerine güvenmeleri de önemlidir.

Haber Merkezi