Birgi ve dünya mirası

Geçtiğimiz hafta Ödemiş'te belki de son yılların önemli toplantılarından biri yapıldı. 2012 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan tarihi Birgi kentinin kalıcı listeye alınmasıyla ilgili yapılan geniş kapsamlı toplantı, yerel yöneticilere yol haritası çizdi.

Konuyla ilgili nisan ayında Bergama'da yapılan toplantının ardından gerçekleştirilen Ödemiş'teki toplantıda Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen uzmanlar, Dünya Mirası Listesi'ne girebilmek adına yapılması gerekenler konusunda geniş kapsamlı bir sunum gerçekleştirdiler. Toplantıya İzmir ve Ödemiş'ten katılan uzmanlar da bakanlık yetkililerinden konuyla ilgili bilgiler aldılar.

Kemeraltı, Birgi, Gediz Deltası ve Foça, Çandarlı ve Çeşme kalelerinin içinde yer aldığı Ceneviz Ticaret Yolu'nun UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması çalışmaları içinde gerçekleştirilen toplantıya Ödemiş'ten de üst düzey katılım oldu.

Toplantıya İlçe Kaymakamı Fatih Aksoy, Belediye Başkanı Mehmet Eriş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, üniversite temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar ve Emin Başaranbilek, Veli-Necla Sevin ve Serdar Vardar gibi Ödemişli akademisyen ve kültür insanlarının yanı sıra eski belediye başkanlarından Münir Bezmez ile Cumhur Şener de katıldı.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nden gelen uzmanlar, sunumlar eşliğinde bilgiler verdi. Katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Bakanlık yetkilileri toplantıda yaptıkları bilgilendirmede, 'İzmir Mirası çalışmamız ile şehrimizdeki UNESCO alanlarının sayısını ikiden altıya çıkarmayı hedefliyoruz. Öte yandan bu alanların birbirleriyle ilişkisini sağlayarak İzmir şehir markasını güçlendirmeyi hedefliyoruz' dediler.

Başkan Eriş, toplantıda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: 'Birgi'nin UNESCO Dünya Mirası içine girebilmesi için bilimin ve ortak aklın ışığında ilerliyoruz. Bu toplantı ile bir başlangıç yaparak ilk adımı attık. Birgi, Bozdağ, Gölcük, Lübbey, Bademli ve Kayaköy gibi birçok turistik zenginliğimizi hem koruyup hem tanıtıp hem de turizme kazandırarak kent ekonomimizi turizmle güçlendirmek, en önemli hedeflerimiz arasında. Bizi biz yapan özelliklerimizi, yerel zenginliklerimizi öne çıkartarak ve marka değerini artırarak Ödemiş'in turizmde hak ettiği noktaya ulaşması için hep birlikte çalışacağız. Birgi'nin UNESCO süreci, bu bağlamda en büyük adım olacaktır.'

Kültür Merkezi'nde yaklaşık 3.5 saat süren toplantıya ben de Kent Konseyi'ni temsilen katılırken dinlerken ve küçük notlar alırken aklımdan 'Yıllardan bu yana yazdıklarım, nihayet somut olarak dillendirilmeye başlandı' cümlesi geçti. Toplantı anında önceki yıllarda yazdığım bir yazımı cep telefonumdan Küçük Menderes Gazetesi'nde yayınlanması için yeniden paylaştım.

Ödemiş, artık bu fırsatı kaçırmamalı. Ödemiş derken de en üst düzey yöneticisinden en sıradan hemşehrisine kadar herkesi kastediyorum. Reklamcısından otel ve kafeterya işletmecisine. Taş ustasından mimar ve mühendisine. Tarih öğretmeninden edebiyat öğretmenine.

Hemen herkes, 'Biz bu listeye girebilmek için ne yapmalıyız?' sorusunu sormalı.

Bu listeye girmek demek, basitçe söylersem tüm turizm şirketlerinin de gezi listesine girmek demektir.

Beylikler döneminin kültürel havası, daha Birgi'ye girilmeden hissedilmeli. Düşünsenize, Birgi'ye doğru yol alan bir konuğumuz daha Küçükavulcuk köyüne girerken 'Başka bir yere gidiyorum' duygusuna kapılmalı. Bırakalım dışarıdan gelecek turist konuklarımızı, kim istemez ki eski bir kentin sokaklarında dolaşırken yorgunluklarımızdan arınmayı!

Birgi'nin kalıcı miras listesinde yer alması demek, Hypaipa (Günlüce) ve Neikaia (Türkönü) gibi 2000 yıllık kentlerin de gün yüzüne çıkarılması için önemli bir adım olacaktır.

Şirince ve Sığacık, hafta sonları binlerce insanın ziyaret ettiği yerler haline geldi.

Neden Ödemiş de bunların arasına girmesin?

Bu yazı gazetemizin 22 Haziran 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.