“Bir kereden bir şey olmaz” demeyin!

Türkiye’de 9 Ekim’den bu yana sahte içki nedeniyle hayatını kaybeden sayısı 74’e yükseldi. Ödemiş'te de sahte...

Türkiye'de 9 Ekim'den bu yana sahte içki nedeniyle hayatını kaybeden sayısı 74'e yükseldi. Ödemiş'te de sahte içki geçtiğimiz günlerde can almıştı. Bunun üzerine Ödemiş Devlet Hastanesi'nde bir yıldır psikolog olarak görev yapan Şeyma Alkan, alkol bağımlılığı hakkında yalnızca Küçük Menderes Gazetesi'ne konuştu.

Bağımlılık nedir?

Kişi, bir maddeyi kendinde oluşturduğu fiziksel, sosyal ve psikolojik problemlere rağmen hala alıyorsa, alma isteğini de durduramıyorsa biz bu kişiye bağımlı diyoruz. Bağımlı kişiler; maddeyi elde etmek, kullanmak ve etkisinden kurtulmak için çokça zaman harcarlar. Alamadıklarında yoksunluk belirtileri gösterirler. Madde miktarını da giderek arttırırlar. Biz buna tolerans geliştirme diyoruz.

Niçin bir şeye bağımlı olmak zorunda hissederiz?

Aslında herkes bağımlı olabilir. Kişi, maddeyi aldığında fiziksel olarak kısa bir rahatlama yaşar. Bu durum da kişide maddeyi tekrar tekrar alma isteği uyandırır. Bunun yanında bu bağımlılığı oluşturucu ve arttırıcı çok fazla etken var. Bunlardan en önemlisi, kişideki genetik yatkınlıktır. Yine ruhsal problemler, yaşadığı çevre, arkadaş çevresi, kişinin anksiyete, dürtüsellik, heyecan arama gibi kişisel özellikleri bağımlılığı oluşturucu etkenler. Öte yandan kişi, madde kullanmaya erken çocukluk döneminde başlıyorsa bağımlılık geliştirme riski daha yüksektir.

Alkol bağımlılığı nasıl başlıyor?

Kişi, 'Başkaları bağımlı oldu, ben bağımlı olmam. Kendimi kontrol edebilirim. Bir kereden bir şey olmaz' gibi düşüncelerle alkol kullanmaya başlıyor fakat daha sonrasında madde miktarının artmasıyla beraber bir tolerans gelişiyor ve alınmadığında bir yoksunluk belirtisi ortaya çıkıyor. Burada iki risk faktörü var. Birincisi, kişisel faktörler yani kişinin yaşadığı sosyal ilişkiler, kaygıları, öğrenci ise okulda yaşadığı sıkıntılar, psikolojik rahatsızlıklarının olup olmaması, genetik yatkınlığı. İkincisi ise aile faktörü. Ailede herhangi birinin bu maddeyi kullanıyor olması ve aile içi şiddet.

Bağımlılığın iki ayağı var. Birincisi fizyolojik bağımlılıktır. İkincisi ise psikolojik bağımlılıktır. Fizyolojik bağımlılıkta kişi maddeyi almadığında yoksunluk belirtileri gösteriyorsa biz, bu kişiye fizyolojik bağımlı diyoruz ancak yoksunluk belirtisi göstermemesine rağmen 'Ben bu maddeyi almadığımda kendimi kötü hissediyorum. Arkadaş çevresine giremeyeceğim. Sorunlarımla baş edemeyeceğim. Eğlenemeyeceğim' gibi düşüncelere sahipse kişi, o maddeye temelsiz bir takım anlamlar yüklüyor demektir ve bu durumda da kişi, psikolojik bağımlıdır.

Bağımlılıktan nasıl kurtulunur?

Bağımlı kişiler, tedavi olmalıdır. Bunun için önce kişinin Alkol Madde Tedavi Merkezi (AMATEM) birimlerine müracaat etmesi gerekiyor. Kişi, oraya geldiğinde öncelikle ilaç tedavisine başlanıyor ve sonrasında ise bireysel psikoterapi uygulanıyor ki bu çok önemli. Kişinin geçmişiyle alakalı bir istismara uğramışlığı varsa, travması varsa ya da ruhsal problemleri varsa bireysel psikoterapi alıyor. Aynı zamanda grup terapileriyle psikolojik tedavisi destekleniyor.

Bunun yanında iş, uğraş terapisi, çeşitli etkinlikler, sosyal hayata karışma etkinlikleri de yapılıyor. Kişinin tedavisi bittikten sonra da sosyal hayatını düzenlemeye yönelik bazı programlar uygulanıyor. Kişiler, kendi istekleri ile bu birimlere başvuracak. Motivasyonları da çok önemli, kararlılıkları yüksek olmalı. Bu etkenler, tedavinin daha güzel sonuçlanmasını sağlıyor.

Tedavi gördükten sonra yeniden bağımlı olmamak adına neler yapılabilir?

Kişi, kendinde bu yönden tekrardan bir yatkınlık hissediyorsa öncelikle tekrardan psikiyatri hekimine başvurmalıdır. Akabinde psikologlardan yardım alacak. Bu noktada en önemli şey, kişinin içsel motivasyonudur. Kişi, bundan kurtulmak istiyorsa bu yönde adımlar atacaktır. Sosyal ortamlara daha çok girecektir. Alkol isteğine karşın daha güzel yöntemler arama çabasına girecektir ancak tabi ki kişi şunu bilmeli: Kendinde bu yatkınlığı hisseden veya tedavi olduktan sonra 'Ben acaba tekrardan mı bağımlı olacağım?' diyen herkes için biz buradayız. Onlar, yalnız değiller. Elimizden geldiği kadarıyla her türlü tıbbi ve psikolojik yardımda bulunuruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

'Bir kereden bir şey olmaz' diyerek başlayan süreç, bazen çok acı sonuçlanabiliyor. Bunun için lütfen kimse kendisine çok fazla güvenmesin. Eğer hayatınızda kötü giden şeyler varsa ve kişi, 'Neden ben bu maddeyi almaya ihtiyaç duyuyorum?' diye kendini sorguluyorsa bunun cevabını bulmak adına ya da kendi içsel farkındalığını arttırmak adına lütfen bir uzmandan yardım alsın.

Ece Köseoğlu

 

 

Bakmadan Geçme