BİNBİR SURAT İLE…

'Zamana güven, her şey unutulur…'( Rus yazar Dostoyevski) İnsanoğlu nisyanla yani unutmakla yoğrulmuş. Delü müdür nedür...

'Zamana güven, her şey unutulur…'( Rus yazar Dostoyevski) İnsanoğlu nisyanla yani unutmakla yoğrulmuş.

Delü müdür nedür yavvv diye yollarda tırlayarak, kendi kendime konuşarak yürüyorum. Nedir diye merak ettiğinizi düşünerek açıklayayım, hihiiii…

Flaş flaş… Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, muhalefetin dini siyasete alet ettiğini söyleyerek halka bu durumdan mustarip olduğunu açıkladı. Ahan da işte tam da bu durum karşısında bu hallere düştüm.

Meselem parti değil, kişiler de değil. Hatta AK Partili Numan Kurtulmuş'a saygım ve sevgim de vardır. Lakin partisinin dini arkasına alıp yaptığı onlarca şey karşısında susup sadece muhalefete bu konuda acımasızca eleştirmesini doğru bulmuyorum. Aynı davranışı diğer partiler de yapsa onları da uyarır, ağızlarına kırmızıbiberi sürerdim, deeeermişimmm… Birkaç gündür duyuyorum CHP'liler hayır mitinglerinde ' Düşmez Kalkmaz Bir Allah' sloganını kullanıyor. Bence bu da doğru değil. Hiçbir parti hiçbir şekilde dini söylemleri bu şekilde kullanmamalı, siyaset ile din arasındaki hassas denge korunmalı…

En çok beni tırlatan, Şiki Şiki Baba şarkısını mırıldandıran konu, AK Parti'nin besmeleyi bile seçim şarkısı olarak seçmesiydi. 'O yüzden bir konuda birilerini eleştiriyorsak ne olur öncelikle iğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım Numan Bey', demek isterdim.

Sevgili okurlarım, geçen cuma öğleden sonra organ bağışı konferansında en ön sırada oturanlar arasındaydım. Dikkatle dinledim, notlar aldım. Soru sorma bölümünde de mikrofunu elime alıp gazetemiz adına orada olabilmenin sevinciyle soru sordum. Konuşmayı öncelikle İlçe Sağlık Müdürü Dr. Sevgül Barış yaptı. 'Organ toprak değil, hayat olsun…' dedi. Sonra İl Sağlık Müdürlüğü'nden Dr. Müge Padır, iki saat yaptığı konuşmada Transplantasyon Organ Nakli'nin neden önemli olduğunu, her dinde organ nakline cevaz verildiğini, bu konuda daha duyarlı olmamızın gerekliliğini anlattı. Maide Suresi 32.Ayet; 'Her kim ki birini yaşatırsa hayatını kurtarırsa sanki bütün insanlığı yaşatmıştır.' 0232 446 20 15 numaralı telefonu arayarak her soru ve görüşü paylaşabilirmişiz. Organ nakli, canlıdan canlıya olduğu gibi kadavra üzerinden de yapılıyormuş. Canlı donör bekleyenleri anlattı. Sakın donör ile döneri amanın karıştırmayın, canlarım. Malum toplum olarak çok boğazlıyız ama Ödemişimizin diyet uzmanı Bengü Burcu İpek Hanım da bizleri uyarıyor. Sağolsun. Yollarınızı ofisine düşürün, derim. Harika bir ortam, sohbet ve bitki çayları ile yirmi yaş gençleşeceksiniz.

Konferansta benim sorum şuydu: 'Organ nakli için isimlerimizi veriyoruz ancak bu isimler bazıları tarafından tespit edilip organ mafyası ile işbirliği içine giriliyor. Demem şu ki, organ bağışı yapacağını bildiren bir kişinin hayati tehlikesi söz konusudur. Ben nasıl kendimi garantiye alacağım?'

Bu soruma sevgili Dr. Müge Padır şöyle cevap verdi: 'Ne yazık ki merdiven altı denilen organ mafyacılığı ile karşı karşıyayız. Zaten bu yüzden organ bağışı yapanlar, birinci dereceden yakınlarının bilgisi ile organ bağışı yapabilirler. 18-60 yaş arası olunmasına da dikkat ediyoruz' dedi. Aslında sevgili okurlarım, mevzu hayli derin, birkaç ülkede de bu konu oldukça karanlık… Benim kız kardeşim de doktor, iyileri tenzih ederim. Her doktor bir değil, beyaz önlüklü katiller de özür dileyerek belirteyim ne yazık ki var, organ mafyası ile çalışıyor. Zorlukların olmasına karşı yine ümitvar olalım. İşin ciddiyetini bilip bu konuda uzman olan vicdanlı doktorların bizi yönlendirmesiyle hareket edelim. Gerçekten karaciğer, böbrek bekleyenlerin çaresizliğine bizzat tanık olmuş biriyim. Diyaliz öncesi ve sonrası hasta bambaşka biri oluyor. Sağlığımızın kıymetini bilelim, çok şükür edelim, başkaları için de lütfen gayretli olalım. Kan ve organ bağışı, cenneti kazanmak için değil, Allah'ın rızasını kazanabilmek için olursa çok daha kıymetli olur, değil mi dostlarım?

Yukarıda siyaset, aşağıda ciddi bir sağlık konusunu yazmaya çalıştım. Tabir-i caizse üstü şişhane altı tophane oldu. Biraz da sanat diyelim, ne dersiniz? Benim gibi yüpiii diyenlerinizi duyar gibiyim.

27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun. Rahmetli Erol Günaydın ve Gazanfer Özcan benim hayran olduğum, aramızda kalsın canım eşim duymasın, aşık olduğum tiyatroculardı. Onlar, sanat ile tiyatro ile kalplerimizi fethetti, huysuzluklarımızı törpüledi, gönül yaralarımıza merhem oldular. Nurda uyusunlar.

Ödemişimde Umut Tiyatrosu, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde Kültür Merkezi'nde saat 21:00'de halka açık ücretsiz bir gösteri oyun sundular. Kendilerine kolaylıklar, başarılar diliyorum.

Sevgiyle, sanatla bir haftaya daha merhaba demek ne güzel, hoşça bakınız zatınıza.

Bakmadan Geçme