“Ben demiştim” demeyi sevmem ama “Ben demiştim”

20 Ağustos 2020'de gazetemize yazmış olduğum köşe yazımda şöyle bir başlık atmıştım: 'Haydi 300-500 kişi açılış yapıp koronayı Ödemiş'e dağıtalım.'

***

Sanırım bu kez el birliğiyle koronavirüs hastalığını nüfusumuzun çok büyük bir yüzdesine yaymayı başardık.

***

Sağlık çalışanlarının tüm uyarılarına karşın hiç durmadan açılıştan açılışa koşan Ödemişli siyasi liderlerin öncülüğünde bugün hepimiz, 'Ya bende de koronavirüs varsa? Ya aileme, yakınımdakilere bulaştırdıysam?' endişesiyle yaşıyoruz artık.

***

O gösterişli açılışların, programların ceremesini çekiyoruz. Çember gittikçe daralıyor ve artık çok eminim ki koronavirüsten kaçamayacağız. Bir açılışta yakalamadıysa korona beni, mutlaka bir diğer etkinlikte yakalayacak.

***

Artık kimse, koronavirüs olduğunu saklama ihtiyacı duymuyor. Bu, ilk baştan beri olması gerekenken neden şimdi herkes göğsünü gere gere 'Koronavirüs testim pozitif' diyebiliyor ben size söyleyeceğim şimdi. Rahatlıkla söylenebiliyor çünkü süreç, artık çatırdamalarla dolu. Kontrol edilemez bir hal alan bu salgın, artık herkesin kanıksadığı, kabullendiği bir hastalığa dönüştü.

***

Biliyorsunuz, korona sürecinden beri illerde ve buna bağlı olarak ilçelerde hıfzıssıhha kurulları kuruldu. Bu kurullarda belli zamanlarda kentin üst düzey yöneticileri toplanarak fikir alışverişleri yaptı. Halka en sıcak temasta bulunan kent liderleri ise o toplantıları görmezden gelerek koronavirüs hiç yokmuşçasına defalarca kez yüzlerce kişinin bir araya geldiği etkinlikler yapmaya devam etti.

***

Halk olarak biz de öncümüz nasıl davranıyorsa öyle hareket ettik. Başımıza bu salgın hiç gelmezmiş gibi davrandığımız her gün nüfusumuzun her bir insanına virüsü yaydık da yaydık. Onca çaba görmezden gelinerek el birliğiyle hastalık bulaştırdık Ödemiş'e.

***

Bir kentin yönetimi çok zor, aklım da almaz benim bir kişiyi bile yönetemezken binlerce kişiyi yönetmek ama şunu biliyorum, halkın sağlığıyla oynayan her kim varsa şimdi korona testi pozitif ve binlerce kişiyi de zan altında bıraktı. Hepsine çok geçmiş olsun. Umarım bu pozitiflikten iyi dersler çıkarmışızdır. Memleketimize sağlıklı günler. Tabi ne kadar sağlıklı kalabilirsek…

***

Ben, Ağustos'ta o yazımı yazarken 6000'den fazla yitip giden can vardı, yaklaşık iki buçuk ay içinde vefat sayısı 11 bine yaklaştı. El birliğiyle 11 bin kişiyi koronavirüse yenik düşürdük. O yazımda 'İhtimal olabilir mi?' diye sormuştum. Aklıma şimdi Müzeyyen Senar'ın 'Bir İhtimal Daha Var' şarkısı geldi, söylüyorum içimden:

'Bir ihtimal daha var,

O da ölmek mi dersin?

Söyle canım ne dersin?'