Azerbaycan'da 33 Yıldır Dinmeyen Acı: Hocalı Katliamı
Azerbaycan'ın bağımsızlık yolundaki en büyük trajedilerinden biri olan Hocalı Katliamı, aradan geçen 33 yıla rağmen hala tazeliğini koruyor.
26 Şubat 1992'de Ermeni güçleri, Sovyetler Birliği'ne ait 366. Motorize Alayı'nın desteğiyle Hocalı'ya üç koldan saldırdı. Stratejik konumuyla dikkat çeken bu kasaba, aylar süren ablukanın ardından ağır bombardımana maruz kaldı ve büyük bir soykırıma sahne oldu. Resmi verilere göre 63'ü çocuk, 106'sı kadın ve 70'i yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan Türkü hunharca katledildi. 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi esir alındı ve bunlardan 150'sinden bir daha haber alınamadı. Tanık ifadeleri ve adli tıp raporları, Hocalı'da sivillerin vahşice işkencelere maruz kaldığını ortaya koydu. Kadın, çocuk ve yaşlılar, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birinde yer aldı. Azerbaycan, Hocalı'da yaşananları Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmeleri, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalara aykırı bir insanlık suçu olarak değerlendirirken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2010 yılında Hocalı Katliamı'nı savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak tanımladı. Bugüne kadar 18 ülke parlamentosu ve ABD'nin 24 eyaleti, bu vahşeti kınayan ve soykırım olarak tanımlayan kararları kabul etti. Hocalı Katliamı, Azerbaycan halkı için unutulmaz bir acı olsa da, Azerbaycan bu süreçte asla pes etmedi. 2020'de 44 gün süren savaşın ardından Karabağ'ı özgürlüğüne kavuşturan Azerbaycan, 32 yıl süren mücadelesinin sonunda topraklarını geri alarak tüm dünyaya 'Karabağ Azerbaycan'dır' mesajını verdi. Hocalı Katliamı'nın 33. yılında, hayatını kaybeden masum insanlar bir kez daha anılıyor ve Azerbaycan, bu vahşetin unutulmaması için mücadelesini sürdürüyor.