Ayna ayna, söyle bana…

'Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde' Ziya Paşa'nın bir şiirinden alınan...

'yinesi iştir kişinin lfa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde'

Ziya Paşa'nın bir şiirinden alınan üstteki iki dizenin anlamı şudur: 'İnsanın aynası işidir, lfa bakılmaz; Bir kişinin aklının seviyesi, yaptığı işte görünür.'

Daha başka deyişle anlatılmak istenen şudur: Bir kişinin hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler o kişinin sözlerine değil icraatlarına bakmalıdır.

Bu sözde geçen 'ayine' kelimesi bugün kullandığımız 'ayna' demektir.

Ayna, Türkçe 'ye Farsça'dan girmiş bir sözcüktür. Farsça'da gösterme fiilinden türetilmiş.

Ayna, ışığın %100'e yakın bir kısmını düzgün olarak geri 'yansıtan' cilalı yüzeydir.

Aynanın bir yüzü kara, bir yüzü de 'renklidir'

Eğer aynaya doğru yerden bakarsan sana yansıyanları görürsün. Eğer tersinden bakarsan her şeyi siyah görürsün.

Muhtemelen bu bilgileri bilenler vardır. Tereciye tere satmayalım ama yazıya giriş yapabilmek adına bir anımsatma yapayım istedim.

Son günlerin Ödemiş'ten ulusala taşınan tartışma konusu çiftçilerin para kazanıp kazanamadıkları. Tartışma da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Ödemiş'te gerçekleştirdiği çiftçi buluşmasında sahneye çıkıp konuşma yapan üç kadın çiftçinin söyledikleri.

Bir grup var ki bu konuşmaların içeriğine 'külliyen yalan dolan' diyor.

İşte ayna sözcüğünün anlamı ve kökenini açıklama çabalarım bu yüzden.

Ortada bir gerçeklik var ve bu gerçekliğe kimileri önden kimileri de arkadan bakıyor.

Hadi kabul edelim ki çitçilerin içinde bulundukları durum gerçekten sıkıntılı. O zaman da şöyle bir savunma geliyor: Efendim sıkıntı sadece Türkiye'de değil tüm dünyada!

Bazı haber kanallarını izlerseniz, Avrupa ve Amerika devletleri enflasyon ve kıtlıktan kırılıyor. Bu çevrelerin iddialarına göre dünya çapında bir kriz var ve Türkiye bu krizden en az etkilenen ülke.

İşte görüş açınız aynanın neresinden baktığınıza bağlı dedim ya…

Bu da böyle bir şey…

Geçenlerde biri İstanbul İBB'nin üniversite öğrencileri için açtığı Kent Lokantaları'nı eleştirmek adına 'Efendim çevredeki özel işletmeler ne yapacakmış!' yazmış. İşte bu da bakış açısı. Kimden yana baktığına bağlı.

O zaman ilk tepkiyi Meclis lokantasına göstermeniz gerekiyor.

**

Bir de şu döviz meselesi var… Kimileri derler ki 'Efendim bizi Avro ve Dolar ile sindirmek istiyorlar'

Aslında biraz ekonomiden anlıyor ve kendi bilginiz çerçevesinde dünya paralarını takip edebiliyorsanız, yükselen paranın sadece Dolar ve Avro olmadığını görürsünüz. Aksine sürekli değer kaybeden bir Türk lirasından söz edebiliriz.

Örneğin, geçen Haziran ayında 2.77 lira olan Gürcistan Larisi, şu an 5.93 lira olmuş. Geçen yıl Haziran ayında 5.15 lira olan Azerbaycan Manatı şimdi 10.19 olmuş. Geçen yıl Haziran ayında 5.53 lira olan Bulgar Levası bu yıl 9.31 lira olmuş. Yunanistan'ı anmıyorum çünkü zaten Avro bölgesinde.

İç savaş halinde olan Libya'da bile geçen yıl Haziran ayında 1.95 lira olan dinar, bu yıl 3.59 liraya yükselmiş.

Savaş veya olağanüstü hal yönetiminde olan Ukrayna, İran ve Irak paraları bile Türk Lirasına göre az da olsa değer kazanmışlar.

**

Ben çiftçilik veya hayvancılık yapmıyorum ama yapan çok sayıda insan tanıyorum. Babamın Kaymakçı'da işlettiği tarım araç gereçleri dükkanından maliyet artışlarını takip edebiliyorum.

Açlıktan ölmüyorlar ama üretim ekonomisi artık kazandırmıyor. Tohumdan gübreye, mazottan sulamaya, girdi maliyetleri bir yılda nerede ise %300 oranında zam gördü.

Şurası bir gerçek ki çiftçi piramidin en altında…

**

Dedim ya aynanın neresinde durduğunuz çok önemli. Bazen arkasında durur ve o kara tabloya pespembe hayaller çizebilirsiniz.

Dedim ya, durduğunuz yer çok önemli…

Bakmadan Geçme