ATATÜRK'ÜN YOLUNDAN GİDECEĞİZ

Ayhan Baltacı kimdir? İzmir Bornova'da ikamet eden Baltacı, evli ve iki kız babasıdır. Çocukları İzmir Ekonomi...

Ayhan Baltacı kimdir?

İzmir Bornova'da ikamet eden Baltacı, evli ve iki kız babasıdır. Çocukları İzmir Ekonomi Üniversitesi Mezunu olup, biri Hukuk diğeri Medya İletişim mezunudur. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi – İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu olan Ayhan Baltacı, halen Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik yaparak hayatını kazanmaktadır.

Gençlik yıllarından itibaren Sol Görüşün içinde hareket eden Ayhan Baltacı, 1977 Yılında CHP Bornova İlçe Bakanlığı Gençlik Kolları'nda çalışmaya başladı ve o günden beri parti örgütünün içinde bulundu. Darbe yıllarındaki yargılanma süreçleri dahil örgütten hiç kopmayan Ayhan Baltacı, 1994 yılında SHP İl Danışma Kurulu üyeliği yapmış ve SHP'den Bornova Belediye Başkanlığı'na ön seçime girerek aday olmuştur.

Erdal İnönü döneminde İzmir'den Parti eğitimine katılan ve sertifika alan 2 kişiden birisi olan Baltacı, 1996-1997 yılları arası CHP İzmir İl Sekreterliği görevini, 1997-1998 yılları arası CHP İzmir  İl Başkan Yardımcılığı, 1996-1998 yılları arasında İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nda (İZSMMO) -Denetleme Kurulu Başkanlığı görevlerini yerine getirdi. 1998-2004 yılları arasında İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nda (İZSMMO) Başkanlık görevini yürütürken, 2004 ve 2009 yıllarında CHP Bornova Belediye Başkanlığı'na Aday Adayı olan Ayhan Baltacı, CHP Başkanlık Divanı tarafından OYBİRLİĞİ ile Bornova Belediye Başkanlığı'na Aday gösterilmiştir.

 

​Atatürkçü Düşünce Derneği üyeliği ve DİSK Emekli Sendikası Bornova Şubesi üyeliği ve Genel Merkez Delegeliği'de yapan Ayhan Baltacı yaşamının bütün alanlarında toplumsal, mesleki, siyasal demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yer almıştır.

 

Halen Sn. Yüksel Çakmur ve Ekibi ile birlikte oluşturdukları 'Demokrasinin Özgürlüğün Gücü Platformu' yöneticisi olan Ayhan Baltacı, 03.12.2023 tarihinde platform üyelerine açık yapılan toplantıda katılanların Oybirliği ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı gösterilmiştir.

 

​Parti örgütünün içinde nerede ise her kademede görevler yaparak bugünlere gelen Ayhan Baltacı,

Ekibi ile birlikte 'Ya bir Yol Bulacağız ya da Bir Yol Açacağız!'… Mottosu ile hareket etmektedir.

Bu süreçte İzmir'in efsane Başkanı olan Sn. 'Yüksel Çakmur' ve 'Demokrasinin Özgürlüğün Gücü Platformu' ile birlikte yürümeye devam eden Ayhan Baltacı,

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan'lığı için Proje çalışmalarına ise Efsane Başkanın Efsane Ekibi ile devam etmektedir.

Ülkenin ve Ege Bölgesi'nin sorunlarından bahseden Ayhan Baltacı Ödemiş CHP İlçe Teşkilatı'nda açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

' Biz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olurken sadece İzmir'e değil Ege'nin iktisadi kalkınmasına talip olduk. Yüzlerce gönüllü uzman arkadaşlarımız var. 1.5 yıldır beraber hazırlandığımız Tansaş'ın eski yöneticileriyle beraberiz. Ucuz ve kaliteli ürünlere ulaşım konusunda çok önemli bir çalışmaydı. İzmir'in bütün ilçelerinde, Ege'nin bütün illerinde artık Anadolu'ya açılma sürecindeyken Belediye Başkanı tarafından sermayeye terk edilmiş ve bırakılmıştır. Bugün ülkenin içinde bulunduğu duruma bakarak Tansaş'ları tekrar açacağız.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır.' Ben hiç umudumu kaybetmedim. Buradan feyzalarak, O'nun akıl yürütme biçimini, ahlakını esas alarak, hiçbir şey geç değildir, yeniden başlayabiliriz diyorum.

Kent yenilenmesi öyle bir noktaya gelmiştir ki, artık gecikmektedir. İzmir'in bir çok ile göre gecekondusu fazladır ve bir an önce ada bazında bu bölgelerimizi derhal, yeni baştan, oradaki insanların olurunu alarak, adaletli bir şekilde oturmalarına devam etmelerini sağlayarak kent yenilenmesine mutlaka bir çözüm bulunmalıdır.

Toplumumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız, bizim baş tacımızdır. Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana kadınlarımız bu ülkenin kalkınmasında önemli rol oynamıştır. Ancak 20 yıldır kadınlarımızın, 20 yıldır üretimin dışında tutulmaya çalışıldığını düşünürsek, sözüm ona dinsel bir takım motifler adı altında bunları yaparken, bizim Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek alıp kadınlarımızı üretime, ekonomiye, istihdama katılması için elimizden gelen her şeyi yapmak durumundayız.

Konut sorununa gelirsek, konut sorununu Büyükşehir Belediyesi  ve İlçe Başkanları çözemeyebilir ama ön ayak olabilir. Kent yenilenmesinde nasıl ön ayak oluyorsak, yeni İzmir'in kurulması konusunda da ilgili yerlerde ilçelerde, gerekirse altyapısı hazırlanmak üzere, hangi yöntem olursa olsun, son derece şeffaf bir yönetim anlayışı ile konut sorununa çözüm üretmek, öncülük yapmak zorundayız.

İzmir'in bir diğer sorunu, kara ve denizin yeterince kullanılamaması. İnanılmaz bir trafik var son 10 yılda özellikle. Büyükşehir'in imkanları ile Belediye'nin imkanları ile bu konuda çözüm oluşturmak zorundayız.  Hastanelerimizin sayısını bölgelerimizde geliştirerek bu konuda üzerimize düşeni yapmalıyız. Karada alternatif yollar bulmak zorundayız. İzmir körfezinde karşıdan karşıya geçişlerde daha fazla deniz jetleri kullanılmalı, kıyılarımızda bulunan ilçeleri dikkate alarak, deniz jetleriyle, vapurlarımızla, karasal yapıyı kullanmadan denizi ve körfezi daha fazla kullanılır hale getirmeliyiz.

İzmir, kongreler merkezi olmalı. Turizmin, 8 bin yıllık bu kıyı kentinde hak ettiği yere gelebilmesi için, gerçek anlamda liman kenti ve turizm kenti olabilmesi için, hem tarihimizin yaşanması, görülmesi ve uluslar arası anlamda kabul gören 100 binlerce insanın, turistin gelip göreceği, milyonlarca dolar bırakacağı İzmir yaratılabilir mi, evet yaratılabilir. İzmir'i hak ettiği bu noktaya taşıma noktasında üzerimize düşen her şeyi yapmak zorundayız.

Toplumumuzun %10'unu oluşturan engellilerimiz için İzmir ve ilçelerinde eğitim alanları, eğitim kurumları, rehabilitasyon kurumları, sosyal alanlar hazırlamak zorundayız.

İzmir'de yaşayan emeklilerimizin maaşlarını artıramayız ama hayatının son baharını yaşayan bu tecrübeli kuşağa, çocuklarına, torunlarına örnek olarak yaşayabilmesi için yol göstermesi için, uzun süre yaşamalarına ihtiyaç var. Onlara sahip çıkmalıyız. Büyükşehir olarak bu konuda ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız.

İzmir ve ilçelerinin çok önemli bir özelliği var. Avrupa'nın gelişmişliğine en yakın il İzmir olarak tespit edilmiş. Canlılarımız, can dostlarımız, patili dostlarımız da bizim toplumsal yaşamımızın bir parçasıdır. Bunu asla unutmamalıyız. Hayvan seven insanlar, yetişkinler, çocukluktan öyle büyüyenler, insana karşı da son derece vicdanlı olurlar. Toplum canlıları ile birlikte ortak yaşar. Biz onlara bir barınakta hapis ortamında yaşatma değil, Büyükşehir öncülüğünde hem bakımlarını yapmalıyız hem de güzel, çağdaş yaşam alanları yapmalıyız.'

 

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme