Asuman Karakayaoğlu

AK Parti Ödemiş İlçe Kadın Kolları Başkanı Asuman Karakayaoğlu, bünyesinde bulunduğum TV9 İzmir'de Genel Yayın Yönetmenim Sevcan Çiftçi Şad'ın sunduğu Süslü Mikrofon 17. Bölüm'de konuşan kızı üzerinden bir anda çok konuşulan bir kadın siyasetçi oluverdi.

***

Yayın Yönetmenim Çiftçi Şad, geçtiğimiz hafta Cumartesi Pazarı'nda vatandaşlara, 'Yarın seçim olsa kime oy verirsiniz?' sorusunu sormuştu. O vatandaşlardan biri, Asuman Karakayaoğlu'nun kızıydı. Ne yalan söyleyeyim başkanın kızı olmasının yanı sıra bir vatandaş olarak kadın benim gözümde akıllı, dürüst ve cesur bir imaj çizmiştir, bazılarının gözünde ise üzülerek söylemek istiyorum ki siyasi malzemeye dönüştürülmüştür. Açıklamada bana kalırsa hiçbir şey yok ve tam olarak şunları söylüyor: 'Genel seçimde kime oy vereceğim konusunda kararsızım. Boş oy atabilirim. Annem duymasın. Annem, belediyede meclis üyesi hatta bir partide kadın kolları başkanı ama ben boş oy atardım herhalde.'

***

Bizim ailede siyasi konuların en büyük takipçisi de habercisi de babamdır. Babamın bir akşam sofrasında üstünkörü açtığı bir siyasi konuyla alakalı fikirlerimi dile getirirken hiç gerilmem. Bilirim ki babamla aynı şeyi düşünmek zorunda değilim. Babam da bilir ki kızı onunla aynı şeyleri düşünmek zorunda değil. Hatta bu; geniş bir perspektifi, çok pencereden bakabilmeyi sağladığından tartışabilmenin kendi içimde mutluluğunu, nefis hazzını yaşatır bana. Ailemde hiçbir zaman hiçbir büyüğüm bana kendi fikirlerini aşılamaya çalışmamıştır. Annem, beni düşüncelerimden ötürü yargılamamıştır. Babam, benimle kötü manada tartışmaya girmemiştir. Konu anlaşılmıyorsa susulmuş ve başka bir konu konuşulmaya başlamıştır. Kendimden de örnek verdiğim gibi her aile meclisinde olmasa da çok sayıda aile meclisinde bu durum eminim ki böyledir.

***

Ben, Başkan Karakayaoğlu'na kızına kendi aklı ve hür iradesiyle düşünmeyi öğreterek bu günlere getirdiği için bir annenin de evladı olarak çok teşekkür ediyor ve çok saygı duyuyorum. Sayın Karakayaoğlu, benim gözümde bağlı bulunduğu makamı ya da partiyi gözetmeden aile meclisinde evladını kendine güvenen hür bir Türk genci portföyünde yetiştirmiştir. Zaten bu vatana hayrı geçen de o alnından öpülesi Türk evlatlarıdır; gerisi boştur, şişirilmiş birer balondur.

***

Ancak Karakayaoğlu, bu yayın sonrasında konuşulan saçma sapan cümlelerin ardından bana kalırsa çok talihsiz açıklamalar yapmıştır. Bunca yıl emek vererek böylesine güzel bir genç kadın yetiştirmesine karşın kendisini 'Hakkımda algı yaratmaya çalışıyorlar' cümlesiyle siyasete bir kez daha meze haline getirmiştir.

Güçlü bir kadın, bir anne, bir anneanne, bir eş, bir siyasetçi olarak kızının görüşlerini savunması, aslında birkaç cümlesini alırdı. 'Ben, hür bir kadın olarak evladımı da bunca yıl hür düşüncelerle yetiştirdim. Siyaset, evladımla benim arama giremeyecek bir durumdur. Ben, kızımın karşısında siyasi kimliğimle değil, anne olarak varım ve benim evladım istediğini söylemekte özgür' diyebilseydi eğer ona eminim ki daha da çok hayranlık duyardım. Onun yerinde olsam beyni düşüncelerinden küçük insanların yönettiği ne olduğu belirsiz sayfaların sosyal medya üzerinden yazdıklarına gülerdim. Dimdik, dişli ve güçlü kalırdım. 'Susma hakkımı kullanmak istiyorum' demezdim de 'Konuşacağım çok şey var ama onların bunu anlamaya kapasitelerinin yeteceğini sanmıyorum' derdim.

***

Hakaret, tehdit içermeyen mesajlar hakkında 'Mahkemeye vereceğim' demek yerine umursamama hakkımı kullanırdım. Bakın susma hakkı demiyorum, umursamama hakkı diyorum. Biliyorum başkanım, o oturduğun koltukta bu tip zevksiz meseleler yaşaman, sana bir şekilde ağırlık getiriyor ama ben olsaydım bu konuyu çok hafife alırdım çünkü bugün bu şekilde bir gündemle seni bir şekilde yaralamaya çalışan insanlar, seni geçmişte kendi çıkarları adına bir şekilde alkışlamış olanlardı, bunu sen de biliyorsun. Bilmesen de artık öğrendin.

***

Sayın Karakayaoğlu ile hangi haberde denk gelsek muhakkak selamlaşırız. Çok naif, zarif bir yapısı var. Siyasi parti gözetmeksizin saygılı bulduğum ve değer verdiğim Ödemiş insanlarındandır kendisi.

Başkanım, insan her gün, her yaşta bir şeyler öğreniyor bu hayattan. 'İyilik yap, denize at' derler ya hani, siz en büyük iyiliği evladınıza özgürlüğü aşılayarak yapmışsınız. Zaten kendi fikirlerinizi dikte ederek bu vatana hizmet etmiş olmayacaktınız. Bizim yaşlarımızda boş konuşan insanlara 'toksik' diyoruz. Tavsiyemdir, bu toksikleri atın hayatınızdan. Hiçbir şey evladınızın o enerjisinden, duruşundan kıymetli değil. Artık bu kurtlar sofrasına meze olmayın, önünüze bakın. Barışın sorun ettiğiniz ne varsa. Ben, sizinle gurur duyuyorum, her şeyden önce harika bir anne olduğunuzu kanıtladınız. Siz de kendinizle gurur duyun.

Yolunuz açık, önünüz aydınlık olsun.