Aşkefza ve gürültü

Ne kadar dikkatinizi çekiyor bilemiyorum ama TV'lerde yayınlanan emlak satış ilan ve reklamları, benim oldukça dikkatimi...

Ne kadar dikkatinizi çekiyor bilemiyorum ama TV'lerde yayınlanan emlak satış ilan ve reklamları, benim oldukça dikkatimi çekiyor. Yaklaşık 10 yıldan bu yana deprem oldu olacak haberleri ile tedirgin olan insanlar, ilk fırsatta evini yenileme arayışlarına itildi de mi ülkemizdeki emlak piyasası bu kadar fırladı bilemiyorum.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 Eylül ayı konut satış verilerini önceki gün yayınlamış. Habere göre yabancılara yapılan konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75 artarak 2236 olurken ilk dokuz ayda bu rakam, yüzde 15'lik artışla 15.241'e çıkmış. Yabancılara ev satışının artmasında Türk Lirası'nın değer kaybetmesi ve KDV'nin kaldırılıp vatandaşlık hakkının tanınması etkili olmuş.

Yabancılara yapılan konut satışlarında Irak 2638 adetle birinci, Suudi Arabistan 2307 adetle ikinci, Kuveyt 1235 adetle üçüncü sırada yer almış. Yani Türkiye'deki emlak piyasasını arttıran, zengin Arap müşterilermiş.

Şimdi merakım daha da arttı: Acaba Türk TV'lerinde normalin çok üstünde yayınlanan bu reklamlar, özellikle Arap medyasında da yayınlanıyor mu!

Türkiye'deki emlak piyasasını bir kenara bırakıp Ödemiş'teki emlak piyasasına bir göz atalım.

Emlak ve araç piyasası ile aramın pek iyi olmadığını söyleyebilirim. Yani ben, binici ve oturucuyum desem abartı olmaz. Öyle, şurada şöyle bir araba varmış, kasası şu modelmiş, motor gücü bilmem kaç beygirmiş veya evin fiyatı yüksekmiş-alçakmış gibi muhabbete girmem desem yeridir.

Sonra ben maç muhabbeti de yapmam!

Belki çoklarına göre durum böyleyse yaşamıyorum bile…

Ev, araba ve futbol yoksa ne var o zaman hayatta diyenleriniz olabilir!

Malumunuz üzere bir süredir 'TOKİ Ödemiş'e gelecek' iddiaları var ama bir türlü de gelebilmiş değil. Ödemiş'teki inşaat sektörünün tanınan isimlerinden Ufuk Aykol'a geçenlerde ayaküstü sordum 'Ne diyorsun bu TOKİ meselesine?' diye.

Sayın Aykol, belediyeden aldığı bilgilere göre, Ahrandı eteklerinde yapılması planlanan konutların sosyal amaçlı olacağını söyledi. Yani bu konutlar, daha çok ev sahibi olamayanlar veya yaşlılar için inşa edilecekmiş. Kimi kaynaklar da bazılarının sosyal amaçlı bazılarının da akçalı satış amaçlı inşa edileceğini söylüyorlar.

Öte yandan ilçenin özellikle kuzey-batı cadde ve sokaklarında yükselen kentsel dönüşüm binalarına her geçen gün yenilerinin eklendiğini görüyoruz. Arasta civarı, Umurbey Mahallesi ile Cumhuriyet Mahallesi. Yani Arasta'nın batısı, Yıldız'ın güneyi ile Yeni İstasyon'un güney bölgeleri.

Vaktiyle tarım arazileri üzerine yayılan Ödemiş'in mevcut yerleşim yeri ile çok oynamamak gerektiğini düşünüyorum. Yer değiştirme yerine eski mahallelerin yenilenmesi bence daha mantıklıdır.

Yenilenme ve kentsel dönüşüm dedik ya… Burada da kimine göre önemli kimine göre de önemsiz bazı sorunları ortaya çıkmaya başladı. Yenilerinin yapılması için bazı üç dört katlı evler yıkılıyor. Yıkılıyor ama yıkım işleri hem uzuyor hem de çevreye büyük sıkıntılar veriyor. Gürültü ve toz yığını arasında ömrümüzü tüketiyoruz.

Yaklaşık 10-15 yıldan bu yana Ödemiş'in sokak ve caddeleri sürekli kazılıp kapanıyor. Bu süreç, daha da uzayacak gibi.

Evimizin hemen yanında ve arkasında bir yıldan bu yana süren inşaatların çekiç sesleri yetmiyormuş gibi şimdi de kentsel dönüşüme giren dört katlı bir binanın yıkım gürültüsü ile tozu dumanı arasında gün tüketiyoruz.

Beton kırma makinesinin o rutin takırtı sesi…

Bir binanın yıkımı kaç ay sürer ki! Yıkım işleri için bir süre ve denetimi var mıdır!

Hani Erol Sayan'ın meşhur bir şarkısı var: 'Ömrümüzün baharı birlikte geçsin'

Bir Türk Sanat Müziği ezgisi olan parça, Aşkefza makamında imiş. Bu makam mahcup, duygulu ve gizli derin aşk duygularını saklayan karaktere sahip bir makam imiş ama bu inşaatların bize verdiği duygu hiç de öyle değil: Sinir, stres ve toz toprak makamı…

Bu inşaat sesleri hiç bitmeyeceğe benziyor!

'Ömrümüzün baharı gürültü ve toz toprak arasında mı geçecek!'

Bakmadan Geçme