'An'da kal

Mevsim yüzünü döndü. Sabahları hafif hafif ısırıyor artık hava insanı. Daha yakında sıcaklardan dem vururken artık...

Mevsim yüzünü döndü. Sabahları hafif hafif ısırıyor artık hava insanı. Daha yakında sıcaklardan dem vururken artık serin havaları dillendireceğiz. Gittikçe renklenen dünya söylemlerimizi değiştirip renklendirecek haliyle.

Serzenişim sana zaman. Adın yine değişti. Ne de çabuk Eylül'den Ekim'e dönüştü? Yaş aldıkça insan, zaman mı hızlanıyor yoksa yıl yaşlandıkça daha mı hızlı akıyor? Satırlar, daha çabuk doluyor. Sadırlar dolu olduğundan mıdır?

Değişime ayak uydurmalı, yeni mevsimin tadını çıkartmalı belki de. Mevsimi hakkıyla yaşamalı, ona buna takılmadan…

Bu mevsimde güzel arkadaşları olmalı insanın. Şöyle günün akşama yaklaştığı demlerde beraberce mevsimi özümsemeli onlarla. Renklenmekte birbiri ile yarışan ağaçlı bir ortamda oturup köpüklü kahveleri yudumlamalı ya da sıcacık çayları içmeli sıcacık sohbetler eşliğinde. Hafif esen rüzgarın melodisini dinlemeli salınan yapraklardan. Giden mevsime eseflenmelerini görmeli her savrulan yaprakta. Ne çabuk yüzünü kışa döndün diye hayıflanmalı belki. Belki biraz hüzünlenmeli ve bir sonbahar şiiri dökülmeli dillerden, kalemlerden. Şiir gibi yaşamalı zamanı. Yeni mevsime güzellikleri yüklemeli ve ümit etmeli. Yorgunlukları, yılgınlıkları kocayan yılın sırtına yükleyip, silkelenmeli yaprağını döken ağaçlar gibi, hafiflemeli. Sadece tadını çıkartmalı var olanların…

Bu mevsimde güzel arkadaşları olmalı insanın hatta sırdaşı olmalı. Her şeyini paylaşabileceği, samimi, yediemin. Yani arkanı döndüğünde seninkini bir başkasına taşımamalı. Elbette başkasınınkini de sana. Böylesine sahipse eğer insan bu devirde, sıkıca sarılmalı o dostluğa. Bırakmamalı yakasını.

'Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür' diyor Mevlana. Bülbül gibi arkadaşları olmalı insanın. Yanında durdukça mis gibi fikirleriyle insanın içini açan, durdukça içi ferahlatan, dünyaya aydınlık bakan. Dünyaya bakan penceresi kirli olan benim bahçemdekileri de kirli görecektir. Bakışı temiz arkadaşları olmalı o yüzden insanın.

Aman, abartıyorsun deme. Geçen başıma gelen bir durumu paylaşayım sizinle. Mutfakta sebze selesinden gelen bir koku rahatsızlık verdi evde bize. Meğer patatesin biri bozulmuş. Bilirsiniz, kokuşur bozulan patates. Yanındaki patatese de azıcık su akıtmış. Bozulanı atıp diğerini yıkadık. Ama koku üzerinden çıkmadı. Yanındaki sana da bulaştırıyor kokusunu, halini, anlayışını, tavrını. Bana bir şey olmaz diyemiyorsun o yüzden. Etkisi de kolay kolay silinmiyor üzerinden. Olumsuzluktan arınmak kolay olmuyor nihayetinde…

Ondan diyorum, bu mevsimde güzel arkadaşları olmalı insanın. Belki de mevsimle sınırlamayıp her dem güzel yoldaşları olmalı insanın demeliyim…

güzele boyun eğen

güzel sen misin?

yarına güzel bakan

yarının güzelini derer misin?

güzel'an'da

'an'ı bilir misin?

'an'da kal…

Bakmadan Geçme