AMERİKA'DAN DOST OLMAZ…
Eski bir atasözü vardır. 'Ayıdan post, gâvurdan dost olmaz' diye. Bu sözü günümüze ve ülkemiz dış...
Eski bir atasözü vardır. 'Ayıdan post, gvurdan dost olmaz' diye. Bu sözü günümüze ve ülkemiz dış politikasına uyarlarsak; 'Ayıdan post, Amerika'dan dost olmaz' …
Amerika Birleşik Devletleri, emperyalist devletlerin en büyüğüdür. Etkisi altına aldığı devletlerin tüm zenginliklerini sömürüp kendi ülkesine aktarmakta, bunu bazen ikili anlaşmalarla dost görünerek, bazen de Irak'ta olduğu gibi zor kullanarak yapmaktadır. Amerikan dış politikasında Amerikan halkının çıkarları hep ön taraftadır.
Son günlerde de Amerika Birleşik Devletleri ile yaşadığımız sorunlara bu açıdan bakıldığında ABD'nin yıllardan beri Türkiye'ye dost ve müttefik görünse de samimi olmadığı ortadadır. 1950'li yıllarda 'Marshall Yardımı' diye bilinen yardımları yaparken bile kendi çıkarlarını düşünen ABD, sürekli olarak Türkiye'yi kendisine bağımlı bir ülke konumuna getirmek için çalışmıştır.
Aslında ABD, gerçek yüzünü 1964 yılında göstermiştir. Kıbrıs'ta Rumlar, Türklere karşı katliama kalkışınca rahmetli İsmet İnönü başkanlığındaki hükümet, Kıbrıs'a müdahale etmek istemiş, o dönemin ABD Başkanı Johnson ise Türk hükümetine bir mektup göndererek bu hareketi önlemiştir. Tarihe 'Johnson Mektubu' diye geçen bu mektupla Türkiye tehdit edilmiş; NATO silahlarının, Amerikan şirketlerinden alınan benzinin kullanılmaması istenmiş, aksi halde müdahale edeceğini belirtmiştir. Hatta hükümet, bu mektubu iki yıl Türk halkından gizlemiştir.
Yine ABD, Büyük Ortadoğu politikasını oluşturmak, kendisine yakın bir Kürt devleti kurmak için sudan bir bahane uydurarak Irak'a saldırmış, Irak'ı işgal etmiştir. Binlerce masum insanın ölmesine neden olduğu gibi Irak'ı üçe bölmüş, Irak'ta terör örgütlerinin yuvalanmasına ortam hazırlamış, sınır güvenliğimizi önemli ölçüde tehlikeye sokmuştur.
Türk yetkililerin bu konudaki kırmızı çizgileri dikkate alınmamış, terör örgütleri desteklenmeye devam edilmiştir. Amerika'nın bu tutumu, dost ve müttefik olan bir ülkeye yakışmamaktadır.
Amerika, kendi ülkesinin emperyalist amaçlarına hizmet etmekte iken Türkiye'nin de kendi çıkarlarımızı koruyan bir politika uygulaması önemlidir. Bu politikanın Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği ve uyguladığı gibi Tam Bağımsızlık politikası olması gerektiği tartışmasızdır. Tam bağımsızlıktan söz edebilmek için ekonomide, askeriyede, kültürde de bağımsız olmak gerekmektedir. Ülkemizi yönetenler, Amerika'nın bu olumsuz politikalarına karşı onurlu bir duruş sergilemelidirler ve tam bağımsızlığın gereğini yapmalıdırlar. Dış politikada 'karşılıklılık ilkesi' vardır. Amerika'nın yaptıklarına karşı Türkiye de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanmalı, örneğin İncirlik'teki Amerikan üsleri konusunu, ticari faaliyetlerini vs. birçok konuyu yeniden gözden geçirmelidir.
Sonuç olarak Amerika'nın son dönemde yaptıklarının dostlukla bağdaşır tarafı yoktur. Geçmişten bu yana Amerika'nın PKK'ya destek olduğu tüm dünyaca bilinmektedir. Türkiye; ABD'nin bu duruma son vermesini istemeli, talebi dikkate alınmaz ise de onurlu bir duruş sergileterek bununla ilgili adımlarını ivedi olarak atmalıdır. Türkiye, Amerika'nın uydusu değil, bağımsız bir devlettir ve bağımsız bir devletin takınması gereken tavırları göstermelidir.