AKEM

3 Kasım akşamı AKEM'deydik. AKEM'in açılımını merak eden okurlarım için hemencecik açıklayayım: Alanya Köpek Eğitim Merkezi…...

3 Kasım akşamı AKEM'deydik. AKEM'in açılımını merak eden okurlarım için hemencecik açıklayayım: Alanya Köpek Eğitim Merkezi…

Sahipleri çok kıymetli İmmihan Bas Arı hanımefendi uzun yıllardan beri kendisini sevimli dostlarımız olarak nitelendireceğimiz köpeklere adamış durumda; adeta hayatını onlara vakfetmiş.

Geçen akşam harika bir mangal ziyafeti eşliğinde köpeklerin eğitim almış olduğu bu merkezi dolaşırken İmmihan Hanım burasının bir barınak olmadığını buradaki köpekler için herhangi bir bağış alınmadığını da izah ediyor. Neden bağış almıyorsunuz diye sorunca; bazı bağış alan yerlerin bu konuda çeşitli istismarları olduğunun da altını çiziyor.

Elbette ki bu mevzu da ele alınırsa apayrı bir fasıl olur…

Aslına bakılırsa İmmihan Hanımın neden bu kadar çok köpeklere bağlanmış olduğunu da serzenişinden anlayabiliyorum. Eşrefi mahlûk dediğimiz insanın ne acıdır ki konumunu ve değerini unutup hayvandan daha da aşağılara düşebiliyor; işte…

AKEM eğitim merkezi olduğu kadar aynı zamanda da köpekler için de bir pansiyon; herhangi bir durumda gözünüz arkada kalmadan çok rahatlıkla köpeğinizi bırakabileceğiniz manzarası doğası muhteşem bir yerdir.

Köpek sevgisine sahip olan kişilerden hiçbir konuda hiç kimseye zarar gelmeyeceğini biliyoruz; bugün de bu gerçeğe yakinen tanık olmuş durumdayız.

Boncuk 5 buçuk yaşında; öylesine söz dinliyor ki; sanki bir demoğlu dem dersem abartmış olur muyum?

AKEM'de geçirdiği zaman diliminde epey bir eğitim almış. İmmihan Hanımın sadece Boncuk ile değil diğer her köpekle olan bağı son derece müthiş bir diyaloğa dayanıyor. Onlarla kurmuş olduğu iletişim köprüsünün çoğu kişi ile kurulmadığını söylersem bana bazı okurlarım kızar mı?

Doğa muhteşem; mangal keyfi bir kenarda dursun; sırf buradaki tabiatı; gün batımını izlemek için bile buralara gelinir doğrusu…

Yaradan ile ilişkinizi bilemem; ancak köpeklerin ve diğer hayvanların onun dilsiz kulları olduğunu düşünüyorum.

Bizim üzerimizde pek çok hakları var. İçtiğimiz suda, yediğimiz yemekte vs…

Beş yıldızlı otellerde sayısız nimetler ne yazık ki israf ediliyor; elbette bu israfı sadece otellerle sınırlandırmak haksızlık olur; evlerimizde nice yemek ve içecek de aynı akıbete uğruyor.

Oysaki yapacağımız tasarruflu tavırlar ile hem pek çok insanın duası alınır; aynı zamanda da sevimli dostlarımızın zorda kalması önlenmiş olur.

AKEM'den eve dönünce yol boyunca bu fikirler ile hemhal oldum. Sizler ne dersiniz?

Bakmadan Geçme