Ah Şu Lanet Olası Teknoloji! -2

Kaldığımız yerden devam edelim, Gâvurların çocukları okuyup bir şeyler icat ederken, bizler de bu değerdeki evlatlarımız...

Kaldığımız yerden devam edelim,

Gvurların çocukları okuyup bir şeyler icat ederken, bizler de bu değerdeki evlatlarımız ya da bilim insanlarımız kıymet görmedikleri için ya ülkeyi terk ediyorlar ya da gitmeleri yönünde hayat akışlarını planlıyorlar. Neden? Çünkü Türkiye'de çok bilen, çok çalışan, bir şeyler üreten, araştıran, soran insana yer yok! Olursa büyük sıkıntı. Çok sivrilme, maazallah başına bela açarlar.

Her biriniz aynalara bir bakınız lütfen! Kimlerden neyimiz eksik? Onların aklına gelmiş de neden bizim aklımıza gelmiyormuş. Gelmez! Gelemez neden biliyor musunuz? Çünkü aydınlanmaya her başladığımızda başımıza bir şeyle vurup başını kaldırmana, gözünü bir şeylerle dağlayıp gerçeği görmene, yüreğine saçma sapan vesveseler verip bazen kendinden bile şüphe etmene sebep olunduğu için senin aklına böyle şeyler gelmez. Çünkü sen yaşın kaç olursa olsun, rüştünü asla ispatlamış olamazsın. Olursan da toplumda sivrilen, uyumsuz, düzeni bozan olarak yaftalanırsın. Senin başka vaatlere ihtiyacın var. Bilmem kaç dönümlük cennet tapusu, bilmem kaç huri, yanmayan kefen, mübarek terliklere kadar (ay Allah'ım, yazarken bile sinirden ölüyorum)

Elinde ve altında gvur icadıyla (gelişim ve değişime engel olan zihniyet) dolaşırken, dilinde sahte dualarla kimi nereye kadar kandıracaklar o da muamma!

Okuyun gençler, elinizdeki telefonları, bilgisayarları, internet ağları ile aslında size sunulan bilgi ve teknoloji cennetini yanlış amaçlar için kullanıp; sizi köreltmelerine, ahlaken çökmenize, meraklarınıza yenilmişliğe izin vermeyiniz. Elbette bazı şeylerin farkına varacak ve merak da edeceksiniz, ancak bu sizi başka geri dönüşü olmayan utanacağınız yollara itmesin, sevgili evlatlarım.

Hoş bunu söylerken de şimdi ki ebeveynlere de bir göz atalım isterseniz. Yanındaki karısının ya da kocasının bir yeri ağrıdığında; yapmasaydın diyecek kadar saygısız, iletişim kurduğu sanal medyadaki kişileri yanında olsa hastaneye götürecek kadar ikiyüzlülere. Yanından kalktığı eşine ve çocuklarına günaydın demeye tenezzül etmeyenlerle, sanal medyada her gününü tanımadığı hatta hiç tanımayacağı insanlara günaydınından, nasılsınıza, iyi akşamlarından, doğum gününe kadar incelik gösteren sahteliklere. Teknolojiyi eş, ilgi, özlemlerini, sapıklıklarını, açlıklarını giderecek bir kanal olarak yaşayan birçok ebeveynlerin (maalesef son zamanların hastalıklı ruhları bunlar) sizce çocuklarından başka türlü davranmasını beklemesi ne kadar gerçekçi olabilir ki? Hep söylüyorum yine söyleyeceğim. DNA larımızla oynandı.

Hiç ummadığımız insanların ummadığımız sonuçlarını gördük bu süreçte; artık yapmaz dediklerimizi, başına zaten böyle bir sıkıntı gelmiş yazık üzülmesin diye bağrımıza bastıklarımızın belki ihanetlerini yaşadık. Sosyal medyadan, teknolojinin çocukları erken yaşlarda esir almalarına kadar en çok şikyet edenlerin, çocuklarını bu aletlerle kendilerinden uzaklaştırdıklarını gördük.

<çocuklarınızı sevin hatta çok seviniz ve fakat önce sevgili eşler, birbirinize yalan konuşmaktan, birbirinizi değersizleştirmekten vazgeçiniz;> sizin yüzünüzden çocuklarınız yalanı, ihaneti, saygısızlığı öğreniyorlar. Rica ediyorum yapmayın evlatlarınıza bunu. Yarın yine aynı konunun devamı ile görüşmek üzere

Her zaman ki gibi Tanrı, beynindekini yüreğinin sevgi odacıklarında güzelleştirip, kelamını şiir tadına dönüştüren insanlarla karşılaştırsın inşallah.

Sevgiler

Bakmadan Geçme