AĞACIN ÖZÜ
Ağaçlar ne güzel şeylerdir. Önce yeşerir baharı karşılar yaprak yaprak. Ardından çiçeğe durur dallar. Böcekler, arılar,...
Ağaçlar ne güzel şeylerdir.
Önce yeşerir baharı karşılar yaprak yaprak. Ardından çiçeğe durur dallar. Böcekler, arılar, kelebekleri konuk eder kokularıyla. Bir süre sonra meyveye durur. Tatlı, sulu, ekşi bazen kütür kütür meyveler dallarda.
'meyveli ağaç taşlanır' demiştir atalarımız. Meyve albenidir, çekimdir.
'meyvesi bol ağacın dalı yerde olur ' derler. Biraz da doluluğun mütevazılığin anlatımıdır bu.
'ağaç yaprağıyla gürler.' Birlik ve beraberliği ortak yaşamı ne kadar da güzel övmektedir.
Günü gelir olgunlaşan meyve düşer dalından. Birer birer azalır.
Meyvelerin ardından sıra yapraklardadır.
Önce sarıya çalar yapraklar. Ardından kızıla… Düşer bir rüzgrın önüne savrulur gider.
Sonbahar yağmurlarıyla toprağa yapışır ve çürür.
Meyve uzağındadır artık.
Çiçek uzağında.
Yaprak uzağında.
Çırılçıplak kalmıştır. Yağmur, kar, boran, fırtına… Ayaz… Her bir güçlüğe dayanır ağaç. Güç dallarının ve gövdesinin derinliklerindeki özündedir.
Ve bahar tekrar kapıya dayandığında ağaç yeniden yepyeni yapraklarla, yepyeni çiçeklerle karşılar onu. Ve bu döngü kaç zaman devam eder çokluk hesaplanmaz bile.
*
Ne sevilesi şeydir ağaçlar…
Ve ağaçları seven şairler ne sevilesi okunası insanlardır.
Bedri Rahmi'nin şu muhteşem dizelerine bakar mısınız?
'Oğlum Memede Ağaçlarımızı Takdimimdir' şiirinde şöyle diyor.
Şu karşıki yeşil yumağa ağaç derler
O da senin gibi elimizde büyüdü
Yalnız ne altını kirletir
Ne de öksürürdü
Biz bu ağaçları
Uzak ormanlardan getirdik
Meyveleri zehir zıkkım
Dalları diken içerisinde
Köklerini köstebekler kemirirdi
Biz bu ağaçlara evlatlar gibi baktık tosunum
Onlar da bizden hiçbir şey esirgemediler
Ne bir mevsim atladılar
Ne bir hasat gizlediler
Bir gün gölgelerine evlerimizi kurduk
Dallarına salıncaklar,
Cıvıl cıvıl kuşlar dadandırdık yuvalarına
Biz ölürken hakkımızı helal ederiz ağaçlara
Onlar da arkamızdan kendi dillerince
Helal olsun derler.
Ne güzeldir bir şeyin özünü görebilmek. Ve o özle ilgili olan her şeyi sevebilmek. Bir ağaca bakınca bir odun yığını görmemek.. onda mevsimleri seyredebilmek…
İnsan da bir ağaç gibi…
Kimi bodur bir çalı kimi ulu bir çınar…
Sevgi, dostluk ve umutla.