29 Ekim fener alayları

Ulusal bayramlar ile ilgili son yıllarda yürütülen tartışmaları biliyorsunuz. Bunları sizlere hatırlatmayacağım. Bu yazımda dikkat çekmek...

Ulusal bayramlar ile ilgili son yıllarda yürütülen tartışmaları biliyorsunuz. Bunları sizlere hatırlatmayacağım. Bu yazımda dikkat çekmek istediğim konu, bu vesile ile ulusal bayramları halkın kendi olanakları ile kutlama geleneğinin başlaması ile ilgili olacak.

Bayramları, insanları ortak bir amaç için bir araya getirip kaynaşmalarını sağlayan toplumsal bir etkinlik olarak tarif edebiliriz. Doğal olarak bu etkinliklerde bazı değerler anımsatılır ve bunların üstünde konuşmalar yapılır.

Oluş sırasıyla 19 Mayıs, 23 Nisan ve 29 Ekim tarihleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarıdır.

Temel taşları ile oynayabilir ama onları yerlerinden sökemezsiniz. Eğer sökerseniz o binalar yerle bir olur… O zaman da yenisini yapmak zorunda kalırsınız. Tabii yeniden yapma gücünüz varsa!

Fener alayları, eskiden bu yana çeşitli il ve ilçelerde düzenlenen bir gece etkinliği idi ama haklarını teslim etmek gerekirse Ödemiş'te yaygınlaşmasını sağlayan, Kaymakçılı gençlerin ısrarlı tavrı oldu.

Kaymakçı'da düzenlenen fener alaylarının çevreye yağılması, başta ADD Ödemiş Şubesi ve bazı diğer sivil toplum kuruluşlarının hem Kaymakçı'ya destek vermek hem de diğer yerlerde de benzer etkinliklerin yaygınlaşmasını sağlamak istemesi ile gelişti.

Sonuçta, Ödemiş'te Kaymakamlık ve Belediye işbirliği ile yapılan fener alayları, çevre mahallelerde de yerel güçlerin ve bazı sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenlediği etkinlikler haline geldi.

Bu etkinliklere, Cumhuriyet'e ve onu var edenlere saygı duyan hemen her siyasi partiye üye vatandaşın katıldığını gözlemliyoruz. Bu fener alaylarına katılanlara ve atılan sloganlara baktığımızda da bunu tespit edebiliyoruz.

Cumhuriyet'in içini farklı düşüncelerle doldurabilirsiniz ama inanç ve düşünce özgürlüğü, laik demokratik bir yaşam tarzının Anadolu topraklarına Cumhuriyet ile birlikte yerleştiğini söylememiz gerekir.

Burada bir hususa dikkat çekmek isterim: Partiler ve diğer sivil toplum kuruluşları, hemen her konuda panel ve yürüyüş gibi bağımsız etkinlikler düzenleyebilir, konuyla ilgili istedikleri konuşmacıyı getirebilirler. Ama devlet adına veya ortaklaşa yapılan etkinliklerde gözetilmesi gereken bazı davranış biçimleri olmalıdır. Siz eğer devlet adına veya ortalaşa yapılan kimi etkinliklere kendi partinizin flama ve pankartlarını getirirseniz, kendi partinize ait işaretleri ön plana çıkamaya çalışırsanız, bir daha aynı birlikteliği yakalayamayabilirsiniz. Bu da çeşitli ayrışmalara neden olur ve birlikte iş yapma geleneğini zedeler.

Bu yılki 29 Ekim törenlerinin geçtiğimiz yıllarda yapılan törenlere göre daha canlı geçtiğini ve stadyumlarda yapılan törenlerin aksine sokaklarda yapılanlara halkın katılımının her geçen gün arttığını söyleyebiliriz.

**

Ovakent'te düzenlenen fener alayı gecesinde Ödemiş'te kötü bir olay yaşandı. Koltuk tamiri işi yapan bir dükkanda başlayan yangın, dört katlı binayı kullanılmaz hale getirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını söndürmek için canla başla çalıştılar.

Tek teselli, can kaybı olmaması idi.

Acı acı çalan siren seslerinin ardından evimizin iki sokak ötesinde meydana gelen yangının duman ve kızıllığını ilk fark ettiğimde 'Eyvah koltukçuda yangın çıktı' dedim.

Gittim baktım ki ilk tespitim doğru idi.

'Eyvah' demiştim çünkü bizim de eskiyen yüzünün yenilenmesi gereken bir takım koltuğumuz vardı koltukçuda!

Yangınla ilgili yazılacak çizilecek çok şey var… Ama işte yazamıyorsunuz.

Veriyorsunuz haftalarca bekliyor; vermiyorsunuz sıraya giremiyorsunuz!

Olan oldu… Adını bile bilmeden kendisine teslim ettiğimiz koltuklarımıza üzülüyoruz tabii ama bayram öncesi canı daha çok yanan dükkan sahibi ile üst katta oturanlara geçmiş olsun demekten başka ne yapılır bilemiyorum.

'Cana geleceğine mala gelsin' ve 'Bir musibet, bin nasihatten yeğdir' demişler atalarımız.

Sanıyorum yetkililer, ikinci atasözünden bir şeyler çıkarmıştır da gerekli önlemler alınır.

Yanan sadece bayram ve şenlik fenerleri olsun…

Bakmadan Geçme