'2023 yokluk yılı olmasın' uyarısı!

Geçim sıkıntısı, doktor ve ilaç bulamama gibi birçok sıkıntının hat safhalara çıktığı 2022'de sağlık alanını değerlendiren...

Geçim sıkıntısı, doktor ve ilaç bulamama gibi birçok sıkıntının hat safhalara çıktığı 2022'de sağlık alanını değerlendiren sektör temsilcileri sorunların çözülmesini istedi

Sağlık çalışanlarının geçim derdine düştüğü, doktorların yurt dışına göç ettiği, hastaların randevu ve ilaca erişiminin mümkün olmadığı 2022 yılı, Genel Sağlık-İş Sendikası tarafından sağlıkta 'yok yılı' olarak nitelendirildi. İzmir'in önde gelen isimleri 2022 yılında sağlıkta yaşanan sorunlara dikkat çekerek çözülmediği takdirde 2023 yılının çok daha zor bir yıl olacağını dile getirdi. Sağlık sektörü temsilcileri '2023 yokluk yılı olmasın' diyerek uyarıda bulundu.

'AZ BÜTÇEYLE 85 MİLYONA HİZMET'

Türkiye'nin sağlıkta dışa bağımlı olduğunu belirten İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, 'Bu dışa bağımlılık gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu gerçeğin bilindiği bir yerde 2022 yılında üç zam yapılmasına rağmen ilaçtaki euro kuru hala gerçek euro kurunun yarısında ise bu sorun çözülmez. Şu anda Euro kuru 20 lirayı geçti ama ilaç kuru 10,75. İthal ürünler piyasayı şekillendirirken, dışa bağımlıyken ve ne yazık ki kendimiz üretimiyorken bir de sağlığa bütçe ayırmak istemiyoruz. Daha az parayla 85 milyona sağlık hizmeti sunma gibi bir anlayış var. Bu anlayışla da belli ürünleri, ilaçları, ameliyat malzemeleri ve medikal ürünleri bulamıyorsunuz. Bu mantıkla bulmak da zor. İş bilmeyen birine bile euro 20 lira iken ürünü 10 liradan nasıl temin edebilirsiniz diye sorsanız bu işin mümkün olmadığını söyler' dedi.

'AYNI ZİHNİYET DEVAM EDERSE…'

Türkiye'de birçok sektöre ve iş koluna maddi anlamda destek verilirken sağlıktan tasarruf edilmeye çalışıldığını vurgulayan Sayılkan, 'Yıllardır sağlık gibi önemli bir konuda tasarruf edip baskılayıp rakamları düşürmek ve ucuza mal etmek gibi bir ısrar var. Bu doğru değil! Yaşamın temeli sağlık ve insan sağlığı önemli olduğu için bu alanda taviz verme şansınız yok. Ama ilaç fiyat kararnamesi gibi bir takım önlemler alarak yüzde 50 düşürülmüş bir oranla ilaç sorunu çözmeye çalışılıyor. Bu sorun çözülmez. Kimseden 20 liralık bir ürünü 10 buçuk liraya vermesini bekleyemezsiniz. Hem de binlerce, milyonlarca kutu ilaçtan bahsediyorum. Hiçbir ithalatçı firma karşılıksız, zararına böyle bir iyilik yapmaz. Dolayısıyla da iki yol var; ya ülkemizde üreteceğiz ya da bu ülkedeki insanlara hak ettiği nitelikli sağlık hizmetini sunmak istiyorsak bütçeden biraz daha gerçekçi bir pay ayıracağız. 2022 yılı çok zor geçti, ara iyileştirmeler yapıldığı halde sorun çözülmedi. Aynı zihniyet, aynı uygulamalar, aynı anlayış devam ederse 2023 yılı daha da zor geçecektir' diye konuştu.

'SEÇİM İÇİN TEDBİR ALIYORLAR'

2022 yılının sağlık çalışanları ve hekimler için çok zor bir yıl olduğunu dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, 'Kovid, 2022 yılının başına kadar bütün yüksek aktivitesiyle devam etti. 100 bini aşkın vatandaşın vefatıyla sonuçlandı. Tümüyle kaybolmasada çözümlendi. Ancak ölümlere yol açmada da hafif seyrettiğini ve bazı tahribatlara bıraktığını görüyoruz. Kovid döneminde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının istifa etmesi ve emekli olması yasaklandı. Sağlık personeli bu dön emde çok ağır şartlarda çalıştı ve çok yoruldu. Bu dönemde yaklaşık 600 hekim ve sağlık çalışanını kaybettik. İstifa ve emeklilik yasağı kaldırıldıktan sonra çok kesin rakamlar olmamakla birlikte kamudan 13 bin hekimin ayrıldığını ve çok ciddi bir doktor açığıyla karşı karşıya kalındığını söyleyebiliriz. Bunun üzerine hükümet sağlık çalışanları ve hekimlerin özlük haklarıyla ilgili pozitif düzenlemeler yapıldı. MHRS sisteminin tıkanması, insanların randevu alamamasıyla kamu hastanelerinde ve kurumlarında hekim sayısını artırmak amacıyla özlük haklarını düzeltme ve açıktan atama yaparak problemler çözülmeye çalışıldı. Ancak tüm bunlar özellikle seçim sürecinde sağlık sektörünün çalışıyor algısını yaratmak için bu tedbirler alındı. bu tedbirlerin geçikmiş ve yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle de sağlık sistemimizi düzeltmek için değil seçim yatırımı olarak bunların yapıldığını söyleyebiliriz' açıklamalarında bulundu.

'ZOR KULLANMA YETKİSİ VERİLİYOR'

Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının sağlık sisteminin en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Kaynak, 'Günlük ortalama 80 civarında beyaz kod verildiğini söyleyebiliriz. Bu gerçekten çok üzücü. Hükümet adeta sağlıkta şiddette hiçbir tedbir almama hususunda çaba sarf ediyor. Bugün bir AVM ya da bankaya gittiğinizde güvenlik görevlisinden kamerasına kadar birçok güvenlik tedbiri varken sağlık kurumlarında elini kolunu sallayarak hastaneler, yoğun bakımlara hatta ameliyathanelere girerek sağlık çalışanlarına ve personeline zarar veriliyor. Üstelik bu kişiler hukuki olarak da bir ceza almadan serbest bırakılıyor. Bütün bunları bir araya koyduğumuzda hükümet sağlık sisteminin çalışıyormuş algısı yaratmak için adeta zor kullanma yetkisini adeta vatandaşa devretti ve dedi ki 'Sen burayı zorla çalıştırabilirsin, ben zor kullanmana göz yumacağım' gibi bir kanaat uyandırdı. Hekimler mesailerini bu korkuyu yaşayarak tamamlıyorlar, bu kişilerin ceza almayacağını biliyorlar. 2022 yılında yaklaşık 3 bin doktor yurt dışına gitti. Genç hekimler Tıpta Uzmanlık Sınavı'na hazırlanmak yerine Almanca kurslarına gidiyorlar. Şiddet, çalışma şartlarının ağır olması, 5 dakikada bir hasta bakma zorunluluğu, liyakatsizlik,mobing nedeniyle doktorlar yurt dışına yerleşiyorlar. Bu sorunların devam etmesi demek sağlık sorunlarının daha da büyümesi demek' dedi.

Bakmadan Geçme