Altı ayda bir 250 TL

İnsan ilişkilerinde 'güven' kelimesinin ne kadar önemli olduğunu bilirsiniz. Güvenmek kelimesinin anlam genişliğinde 'çekinme ve kuşku...

Haber

İnsan ilişkilerinde ‘güven’ kelimesinin ne kadar önemli olduğunu bilirsiniz. Güvenmek kelimesinin anlam genişliğinde “çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu” varmış.

“Güven, insan ilişkilerinin temelidir.”

Kimi insanlara ilk gördüğüm andan itibaren güvenmem. Bende hep bir yanlış ve gaf yapacaklarmış beklentisi oluşur. Çoğunlukla yaparlar da… Belki içgüdülerdir…

“İnsan, nasıl bir hayvandır?” sorusuna verilmiş birbirinden ilginç 23 cevap;

Bir internet sayfasında insan için bazı özellikler sıralanmış. Bu özellikleri söyleyenler de filozof imiş.

Filozof, ‘düşünen insan’ demek.

“İnsan, öğrenen hayvandır.” Konfüçyus

“İnsan, araştıran hayvandır.” Thales

“İnsan, sorgulayan hayvandır.” Sokrates

“İnsan, toplumsal hayvandır.” Platon

“İnsan, düşünen hayvandır.” Aristo

Kuşku duymaktan asla bıkmayan septikler için “İnsan, şüpheci hayvandır.”

Acılara karşı kayıtsız kalmak ve sabırla dayanmak gerektiğini söyleyen stoiklere göre “İnsan, her şeye alışan hayvandır.”

“İnsan, çıkarını düşünen hayvandır.” J. Dewey

“İnsan, konuşan hayvandır.” Descartes

“İnsan, seven bir hayvandır.” Erich Fromm

Bu, böyle devam edip gidiyor…

Şimdi sıkı durun Aziz Nesin’e göre de insan, hayvan oğlu hayvandır…

Kelime oyunu yaparsak Aziz Nesin’in tanımlamasından kadınlar yırttı diyebiliriz…

**

Geçenlerde biri kafayı çekmiş, bana özel hattan yazılar yazıyor. Oradan buradan derken laf yetiştiremeyince “Sen de baban da boş insanlarsınız” yazdı.

Ben de “O zaman sen de boş insansın çünkü boş insan olarak gördüklerinle laf yarışı yapmaya çalışıyorsun” yazdıktan sonra “Ayıksan gel, seni şu mekanda bekliyorum” yazdım ve engelledim.

Biraz bekledim… Üç saat sonra gelip mekan sahibine beni sormuş…

**

Şu dünyada ne çok boş insan var…

Filozofların cümleleri aklıma geldikçe benim de “İnsan, boş bir hayvandır” diyesim geldi.

Ama en çok da J. Dewey’in “İnsan, çıkarını düşünen hayvandır” sözüne takıldım.

Huyuna ve suyuna gidersen ‘abimsin!’

Hatalarını ve yanlışlarını görmezsen ‘kralsın!’

Tekerine çomak sokarsan ‘…!’

Son boşluğu da siz doldurun…

**

Memura zam oranları açıklandı. Memur adına imza atmaya yetkili, en çok üyeye sahip sendika, iki yıllık sözleşme için her altı ayda bir 250-300 lira zamma imza attı.

Size bir bilgi verip bu yetkili sendikanın en tepedekilerinin maaşını sorayım.

12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbe, ilk önce sendikalara el attı ve çalışanları örgütsüz bıraktı. Sendika yöneticilerini hapislere atıp, “Bakın işte sizin önünüze düşenlerin sonu budur” mesajı verdi.

İlerleyen yıllarda sendikalaşma ve örgütlenme çalışmaları, çok ağırdan ilerledi. İnsanlar, sendikalara üye olmaktan korktu. Durum böyle olunca haklarını savunacak insan bulmakta da zorlandılar.

90’lardan sonra sol eğilimli insanlar, her zaman olduğu gibi sendikal örgütlenmenin önünü açmaya çalıştılar. Sağ ve muhafazakar düşünce yapısındaki insanlar, hem sendika aidatı hem de örgütlenme anlayışı bakımından sendikalara karşı hep uzak durmuşlardır.

Bir şey yapmak gerekiyordu…

İşçileri bilmiyorum ama memur sendikalarının aidatlarını devlet ödemeye başladı. Sonra ‘Bir yerlere yönetici olmak istiyorsan veya ders programın güzel olsun istiyorsan şu sendikaya üye olacaksın’ dediler.

Daha ne desinler ki!

Yetkili sendika üyeleri! Bize altı ayda 250 liralık zamma onay verenlerin maaşlarını hiç merak etmiyor musun!

Hani ‘hak’, ‘hizmet’, ‘alın teri’ falan filan…

Ya da ‘Ne desek boş’ mu diyorsun!

Bakmadan Geçme