• Haberler
  • Gündem
  • AKŞAM GEVREĞİ BULUŞMALARI'NIN BU HAFTAKİ KONUĞU KAYMAKÇI ESKİ BELEDİYE BAŞKANI HALİL GÜLER

AKŞAM GEVREĞİ BULUŞMALARI'NIN BU HAFTAKİ KONUĞU KAYMAKÇI ESKİ BELEDİYE BAŞKANI HALİL GÜLER

Ödemiş Öğretmenevinde her hafta salı günleri gerçekleşen Akşam Gevreği Buluşmalarının konuğu Kaymakçı Eski Belediye Başkanı Halil...

Ödemiş Öğretmenevinde her hafta salı günleri gerçekleşen Akşam Gevreği Buluşmalarının konuğu Kaymakçı Eski Belediye Başkanı Halil Güler oldu. Moderatörlüğünü Ödemiş Öğretmenevi Müdürü Mahmut Altay’ın yürüttüğü Akşam Gevreği Buluşmalarına konuk olan Halil Güler anılarını şöyle aktardı:

Ben Kaymakçı beldesinde 1951 yılında 8. ayın 5’inde dünyaya geldim. İsmim Halil Güler. Kaymakçı’ da doğduk büyüdük. Yürümeye başladığımızdan beri çarşı ile ev arasındaydık. Kaymakçı’ da bizim hanımız vardı. Ödemiş’teki hanların en büyüklerinden biriydi. Yüzlerce hayvanın gelip gittiği bir yerde yol üzerindeydi. Kiraz’dan Beydağ’a gidenler handa konaklarlardı. Bizimle beraber yemek yerlerdi, bizimle beraber kalırlardı. Yıllarca böyleydi. Böyle bir aileden geldik. Beş kardeşiz, 4 kız bir oğlan bana rahmetli büyüklerim şunları öğretti; bir Allah korkusu, 2 paylaşmak, 3 insan sevgisi. Okul hayatımız bitti askere gittim. Askerden geldim, ilk televizyonu biz aldık sene 74’tü. Hanın içi, kaldırımlar, her yer insan doluydu televizyon izlemek için. Tabii biz de han sahibi olarak çok iyi paralar kazandık. Evlendim, çoluk çocuk sahibi oldum. Meşrubat bayiliklerim vardı. Ben marketlere gazoz dağıtırken çocuklar binerlerdi arabaya, onları da gezdirirdim. Ama sonra bazı esnaflar dedi ki başkanım bazı gazozlar boş çıkıyor. Sonra öğrendim ki çocuklar içiyormuş bazılarını. 3 çocuğum var. İki oğlum bir kız. O zamanlar Kaymakçı’nın hamallığını yapıyordum. Yemini, küspesini taşırım. Kimseden para almazdım. 7/24 çalışırdım. Bölgenin sütünü toplamak için Pınar süt ile görüşmeye gittim. O zaman dediler bana bu çocuk daha. Köyün ne muhtarı olacaksın ne büyüğü olacaksın, sözü geçen ağası, beyi olacaksın o sütü toplayabilmen için. Peki neden toplayıcı oldum. Bana dediler ne kadar süt toplayabilirsin. Ben de dedim bir buçuk iki ton toplarım, o zaman Ödemiş’te 5 ton süt çıkıyor, o zaman Allah’ın yardımıyla 3 ayda 5 ton süt topladım. Sen misin onu yapan. Kaymakçı’ daki lakabımız Halil Holding. Kaymakçı’ da bamya işine girdim, bölgeden 50 ton banyoya çıkıyordu. Bana dediler sana kim bamya verir. Fakat ben 40 ton bamya toplamaya başladım. İkili ilişkilerim hep iyiydi.

Başkanım belediye başkanı olmak nereden aklınıza geldi?

Gençlik yıllarımda Kaymakçı’da çok seviliyordum, insanların ne ihtiyacı varsa yardım ederdim, param yoksa giderdim faizle para çekip faizsiz borç verirdim. Bir de hareketli bir  fıtratım var. O zaman büyüklerim derdi; oğlum gün gelecek sen burada başkan olacaksın derlerdi, ben istemem derdim. Neden istemediğimi de hala anlamış değilim, insanlara veren biri olarak. Ben doğru yerde doğru zamanda aday olduğumu düşündüm, adaylığımdan 20 yıl önce aday olsaydım olamazdım, belki 2 dönem kazanamazdım. Çünkü hayattan aldığınız, ticaretten, esnaflıktan kazandığımız bilgi birikimimizi başkanlığımızda kullandık. O zaman arkadaşlarımla vatandaş bana baskı yaptı başkan adayı olmam için. Ben hiç kimseye bir şey demedim. Ona rağmen gördüğüm insanlar bana hayırlı olsun demeye başladı. Meğerse arkadaşlarım bana tuzağı kurmuşlar bile ama ben belediye başkanlığının bu kadar değerli bir şey olduğunu bilsem çoktan aday olurdum. Tam benim aradığım şeymiş, siyasete girdikten sonra halkla bütünleştik, geldiğimizde Kaymakçı’ da bir tane kulüp vardı 6-7 tane gazino vardı, bir tanesi 20-25 tane kadın çalışıyordu, bunlar hakkında şikayetler vardı. Kavga dövüş bitmiyordu. Kaymakçı değişik bir yerdi ve ilk göreve geldiğimizde biz bunları kapattık. Bir gün bir baktım, binlerce insan benim adaylığım için gelmişler. Aday olmamak mümkün değil coşkuyu, sevinci görmek gerekir. Eve gittim yengene de dedim ki ya dedim ben Allah nasip ederse adaylığımı açıklıyorum. Hanım dedi bana sen ne yapıyorsun, insanlara bu kadar verdiğin emek yetmiyor mu, bak artık torunların geliyor. Ne iş açıyorsun. Şunu dedim Allah’ım bana hayırlıysa nasip et, Allah da nasip etti. Bölgede mahkemeyi biz kurmaya başladık. Ödemiş’in 5 yılda bitiremediği meseleleri biz iki yılda bitirdik, oturduk küsleri barıştırdık. Bir gün biri dedi başkan, samancılar haraç kesiyor, hemen koştum, yakaladım bir daha halkımdan hiç kimseyi rahatsız etmeyeceksiniz dedim, elimizde de sopa var, hepsini hizaya kattık. Bir gün bir cinayet oldu, hemen geçmiş olsuna gittim. Vakit neredeyse sabah oldu fakat bir türlü kalkamıyorum o cinayeti işleyen çocuk ben oraya geldim diye silahı bana doğrulttu, ben kaçtım makam aracımı paramparça etti. Kaymakçı’da görev yapmak çok zor fakat bende bir tırnak çakısı bile yok. Evim dahi tarandı, çocuklarıma silah çektiler fakat hiç tereddüt etmedim, ne yaptıysak Allah için yaptık. Benim belediyeyi yaşlı teyzeler idare ederdi. O yaşlı teyzeler bana bir gün dediler ki oğlum biz ölmek istiyorduk fakat şimdi sen geldin biz yaşamak istiyoruz. Bu yaşlı teyzelerimin bir dediğini hayatta iki etmezdim. 7/24 telefonum açıktı vatandaşım arardı, ben bu telefona bakamazsam kendimi suçlu hissederdim. 5.000 nüfuslu yerde yürü dediğimizde binlerce insanı sokağa dökebiliyorduk.

Koltuğa ilk oturduğumuzda neler hissettiniz

Bu kutsal görevi bana verdiği için Cenabı Allah’ıma çok şükür ettim, bana bu hizmet fırsatlarını verdiği için. Göreve ilk geldiğimizde binlerce kamyon çöp topladık Kaymakçı’ dan. Kaymakçı’nın yolları çok genişti, insanlarda o genişliği bol bol kullanmış. Kaymakçı mezarlığının bakıma ihtiyacı vardı, arkadaşlarımla beraber mezarlığı tertemiz yaptık. Ben kendim de çalıştım, badana yaptık, lokma döktürdük, sandalye masa koyduk, sahipsiz mezarlar vardı yıkılmaya yüz tutmuş, 10 tane kalıp yaptırdım, onların başına 10 tane çocuk verdim, her gün 10 tane 20 tane sahipsiz mezarı yaptırdık. Mesela vatandaşa su tesisatı bağlanacak vatandaş para vermez. Çünkü bu belediyenin işi, belediye yapmalı göreve geldiğimde 5 araç vardı, nasip oldu 6 ay içerisinde 4 tane daha aldık. 20’nin üzerinde araç yaptık o zamanlar, ambulans hizmeti yoktu, 6 aracımla Ödemiş, Tire, Kiraz ve Beydağ’a hizmet verdim. Sütaş’ın Küçük Menderes havzasına gelmesine sebep olan da benim. Kaymakçı cezaevinin yapımına da biz vesile olduk. Başsavcı Mehmet Çil,Başkanım Kaymakçı’ ya cezaevi yapalım, dedi. Allah Allah… Şimdi cezaevine halk ne der acaba dedik. Başsavcı, ya başkanım oraya ben bölge cezaevi getireceğim dedi. Biz görüşmelerimizi yaptık üç gün sonra tamam dedik. Orası da aslında annemin doğup büyüdüğü köydür. 40 yıl 50 yıldır orayı Kaymakçı’ ya bağlamaya çalışıyorlardı. Yapamadılar, ben göreve geldim 6 ay içerisinde bağladık orayı. Sonra işlemler biraz durdu. Ben evrakları alıyorum, hemen Ankara’ya gidiyorum, hemen geliyor akşama 5’te evrakları yetiştiriyorum. Savcı dedi lanet olsun bu iş olmayacak herhalde. Ama ben durur muyum, başladığım işi bitiririm Allah’ın izniyle. Şu an Kaymakçı’ da 100.000 kişiye hizmet verecek bir alt yapı var ve en az 100 yıl hizmet eder. Celal Bey vardı onu emniyet genel müdürü yaptık, Binali Bey’i yolların kralı yaptık, Veysel Bey’i barajlar kralı yaptık. Kaymakçı’ ya organize sanayi gelmesi için Sütaş’ı çağırdık geldiler. Organize sanayi ekibi de geldi. Toplantı yaptık OSB ile beraber dediler ki 10 euro istediler metrekaresi için. Dedim ya bu adamları biz getirdik, ben getirdim. 10 euro felan bakmayın dedim. Vermediler bize, Tire elimizden aldı. Bekir Bey’in elindeydi bu, çok dedim, yalvardım, yapmayın etmeyin dedim olmadı.

Süleyman Soylu geldi Ödemiş’e 100-200 kişi, Kaymakçı’ ya bir geldi binlerce insan, Sultan Süleyman yaptık onu. Sonra Mehmet Ağar geldi Mehmet Ağar bizim yoldan bir binaya çıkıncaya kadar inanın yarım saatte çıkamadı, izdihamdan, coşkudan. Şimdi sanatçı ne ister coşku ister, alkış ister, siyasetçi de böyle. Aradığı mutluluğu bizde buluyor. Bir gün Ertuğrul Günay geldi. Bakanım da konuşmacı, insan sarrafı. Nereden anladın dersen, mikrofon elinde dedi sana bir soru dedi, kalktık ayağa, ya kardeşim burada dedi yüzlerce binlerce insan var herkesin yüzü gülüyor dedi, gülüyor eyvallah dedi bırak onu dedi, ya bu insanların gözünün içi nasıl gülüyor onun izahını yapar mısın, dedi. Ya gözünün içine kadar nasıl güldürdün onun izahını yap bana dedi. Sonra ben dedi eşimi getireceğim, dedi en son geldiğinde eşini getirdi, ailemizden çocuklarına tanıştılar hala daha görüşürüm.

Bir gün Binali Bey Kemalpaşa’da bir temel atma töreni var biz arkadaşları götürdük. Sonra biz araçla takip ederiz dedik ama bir duyduk Binali Bey helikopterle gidecekmiş. Havada takip ettik. Tam gaz dönüş yaptık. Helikopter indi biz de araçla yetiştik. Kaymakçı organizede konuşmaya başladı. Bir baktı ben ordayım şaşırdı tabi nasıl geldi diye. Konuşma bitti hemen ben geri döndüm helikopterin yanına geldim pilotun yanına vardım yarım saat geciktirsin dedim, geç gelsin ben şimdi Kemalpaşa’ya gidiyorum dedim. Pilot biraz havada dolandırarak gidince haberlerde şöyle geçti: Binali Yıldırım İzmir’in sorunlarını helikopterden takip ediyor. 20 kilometre ilerde temel atacak oraya da yetiştim ondan önce. Dedi başkan pes, ben seninle yarışamam. Geçen gün geçmiş olsuna gidince anlattım bu olayı, dedi, bu Halil’in çıkartması, Halil’in tezgahı dedi.

2014 seçimlerinde 5 yer ilçe olacaktı biliyorsunuz. Kaymakçı’nın olması için şöyle bir durum vardı, birinci parti olmamız gerektiği söylendi. Seçimden sonra çok güzel bir belediyelik varken elden gitti, her türlü hizmeti yapıyordu, vatandaşa hissettirmiyordu. Hatta o esnada Artvin’de iki tane

belde ilçe oldu, o birincisi Kaymakçı olacaktı, orada bizim sıkıntımız oldu.

Başkanım bugün Halil Güler’in bir günü nasıl geçiyor ?

İnanın şu an torunlarımı görmediğim zamanlar çok oluyor ama halkım var, elimde değil. Ben coşkuyla severekten yapıyorum, zaten aranmazsam sorulmazsam telefonda canım sıkılıyor, acaba ben bugün ne yaptım hata mı yaptım diye kendi kendimi sorguluyorum. Hep şükrettim Allah büyüktür dedim.

Son olarak değerli misafirlere bizlere, gençlere neler söylemek istersiniz ?

Her şey Ödemiş için olsun, her şey Küçük Menderes için olsun istiyoruz. Ben zaten belediye başkanlığı yaptığım sürede hiçbir zaman insan ayrımı yapmadım. Kim olsa hep bizim kardeşimiz, bizim büyüklerimiz, küçüklerimiz olaraktan hep kucakladık. Her şey karşılıklı oluyor sevgi de saygı da karşılıklı oluyor. Bugün kim çıksa destek veririz. Yeter ki Ödemiş’e hizmet gelsin, yeter ki Ödemiş’in iş sahası açılsın. Beni burada ağırladığınız için teşekkür ediyorum, iyi akşamlar diliyorum.

İsmail Keçeci

Haber

Haber

Bakmadan Geçme