Ağaç kıyımına tepki olarak köyü için koştu!

Ödemiş’in İlkkurşun Mahallesi sakinlerinden Turan Akın, bölünmüş yol projesi kapsamında İlkkurşun sırtlarında açılan yeni güzergahta yaşanan ağaç kıyımına tepki göstermek için hem mevcut güzergahı hem de yeni güzergahı koşarak kat etti ve tek kişilik protestoya imza attı. Koştuğu mesafeleri karşılaştıran Akın, sadece 250 metrelik kısalma için yüzlerce zeytin ağacının ve çok sayıdaki verimli arazinin yok edildiğini belirtti.

Torbalı-Ödemiş-Kiraz bölünmüş yol projesi kapsamında mevcut güzergahın genişletilmesi yerine Ödemiş’in İlkkurşun Mahallesi Maraş Mevkii sırtları ile Yeniköy Yörük Köprüsü arasında açılmak istenen yeni güzergah için çok sayıda ağacın kesilmesine ve verimli tarım alanlarının yok edilmesine tepkiler büyüyor.

HEM KOŞTU HEM MESAFEYİ ÖLÇTÜ

İlkkurşun Mahallesi’nde doğup büyüyen ve çeşitli maratonlara katılarak adından söz ettiren Turan Akın bu kez mahallesindeki doğa ve tarih tahribatına tepki için koştu. Geçmişte uluslararası bir banka için Türkiye’de dış ticaret bölge müdürlükleri görevini de yerine getiren 50 yaşındaki Akın, emperyalist Yunan işgaline karşı ilk kurşunun sıkıldığı ve İlkkurşun anıtının bulunduğu bölgeden başlayıp önce mevcut Ödemiş-İzmir karayolu güzergahındaki Yörük Köprüsü’ne kadar koştu. Turan, daha sonra buradan Doyranlı mahallesi yakınlarında yeni güzergaha kadar sürücülerin şaşkın bakışları arasında koşarak mesafe ölçümü yaptı. Koşusunu Doyranlı yakınlarında yeni güzergahın başladığı Maraş Mevkii yakınlarından yeni güzergahı takip ederek sürdüren Akın, kesilmekte olan zeytin ağaçlarının arasından ve kamulaştırma için işaretlemeleri yapılmış, yol açılacak bölgelerden geçerek yeniden Yörük Köprüsü’ne ulaştı. Yaklaşık 9 kilometrelik koşusu sırasında yüklenici firmanın bir ilgilisinin Akın’ın tek kişilik protestosuna tepki gösterdiği gözlendi.

TARİHİ TOPRAKLARDA KESİLEN AĞAÇLARIN ARASINDAN KOŞTU

İlkkurşun Mahallesi’nin emperyalist işgale karşı gösterilen örgütlü ilk direnişte Ödemiş’ten gelen Yiğit Ordusu ile omuz omuza mücadele verdiğini, köyün işgalci Yunan Ordusu tarafından yakılıp yıkıldığını, Cumhuriyet dönemiyle birlikte daha önce ismi Fethiye-Burhaniye olan köye İlkkurşun adının verildiğini hatırlatan Akın, bugünlerde açılmak istenen yeni güzergah için yaşanan ağaç kıyımlarıyla birlikte tarihe geçen topraklarda üzücü tabloların yaşandığına vurgu yaptı. Yeni güzergahın yolu çok az bir miktar kısalttığını belirten Akın, Maraş Mevkii yakınlarına yapılan demiryolu üstgeçidinin benzerinin mevcut yolda da uygulanabileceğini belirterek, yeni güzergahın kamu yararı taşımadığını iddia etti.

“YOLU SADECE 250 METRE KISALTIYOR”

İlkkurşun sakinlerinin yıllardır bu durumu dile getirdiğini ancak bilirkişilerin bölgeyle ilgili “Verimli tarım alanı yok” şeklinde kararlar aldığını öne süren Akın, “Karayolları’nın eski yolu üzerinden koşuya başladık. Mesafeyi ölçtük. 4 kilometre 300 metre. Yeni güzergahtaki koşumuzu tamamladık. O da 4 kilometre 50 metre. Yolu aslında sadece 250 metre kısaltıyor yeni yol projesi. Bu uzun süredir takip edilen bir proje. Biz de yakından takip ediyoruz. Ülkemizde maalesef bilirkişiler satılık kalemler diye düşünüyorum. Kaç defa bilirkişi raporu düzenlendi. Bu bilirkişiler idarenin istediği gibi kalem oynatıyorlar. Köyde hayvan varlığı olmadığından bahsediyorlar, köyde hayvanların sadece iki ay otladığını, meramızın verimsiz olduğunu raporlarına yazmışlar. Oysa ki ben çocukluğumdan beri bu meralarda hayvancılık yapmış bir aileden geliyorum. Bu meralarda 7 ay hayvancılık yapılır.

“VERİMLİ TOPRAKLARA HANÇER SAPLANIYOR”

Hepimizin bildiği gibi Türkiye’de iki verimli ova vardır. Biri Küçük Menderes havzası, biri Söke Ovasıdır. Bu 4 kilometre 50 metrelik alan Türkiye’nin en verimli tarım alanlarıdır. Ben bu verimli tarım topraklarına hançer saplandığını düşünüyorum. Devletimizi bu konuda müteahhitlerin yanlış yönlendirdiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Mevcut karayolu güzergahında kamulaştırmalar yapılıp genişletme için dolgu çalışmaları yapıldığı halde sonradan yeni güzergahın ortaya atıldığını söyleyen Akın, “Kamulaştırılıp dolgusu yapılmış yerler var Gökçen kavşağı tarafına giderseniz görürsünüz. Şimdi bu kamulaştırmalar yapılıp dolgusu da yapıldığına göre şimdi bu yeni güzergah da mesafeyi kısaltmadığına göre bu yeni yolu açmanın ne anlamı var. Zaten bizim meramızdan dolgu için toprak alınıyordu. Biz de köylüler olarak bu konuda mutabakat sağlamıştık. Biz toprak yetmiyorsa meralardan alınabileceğini söylemiştik. Devletin kamu yararını düşünerek bunu desteklerken idarenin müteahhitlerle işbirliği yaptığını düşünüyorum. Kamu kaynaklarını bütçeye uygun, sağlıklı şekilde değerlendirmediklerini düşünüyorum.

“KESİNLİKLE KAMU YARARI YOKTUR”

Burada kesinlikle kamu yararı yoktur. Önemli olan devlettir. İlkkurşun köyü başından beri devletin yanındadır. Bu yeni güzergah kesinlikle devletin yararına değildir. 250 metrelik yol kısaltması nedeniyle Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından yol geçirilmesi ülkemizi bırakın dünyada hiçbir halde akla, mantığa uymamaktadır. Ankara’ya sesleniyorum. Değerli Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: ‘Lütfen bu projeyi tekrar değerlendirin, Türkiye’nin verimli tarım arazilerini böyle saçma sapan bir yol projesiyle heba edilmesini bu bölge ve köy halkı uygun bulmuyor’” dedi.

Başar Uçar