Afet sonrasında endişeler arttı

Yaşanan deprem felaketi sonrası depremzede aileler ve depremde yakınını kaybedenler afetin oluşturduğu sarsıntıyla da mücadele etmek...

Yaşanan deprem felaketi sonrası depremzede aileler ve depremde yakınını kaybedenler afetin oluşturduğu sarsıntıyla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Deprem sonrası özellikle çocuklar başta olmak üzere hayata küsme, gelecek kaygısı ve değersiz hissetme gibi duygular ve endişeler çokça görülmeye başladı.

‘BİR BELİRSİZLİK HALİ’

Tv9 İzmir kanalına açıklama yapan Ödemiş’in önde gelen psikologlarından Uzman Psikolog Hatice Bilgin, deprem sonrası oluşan psikolojik kaygılar üzerine uyarılarda bulundu. Bilgin, “Türkiye çok zor günlerden geçiyor. Her zamankinden daha fazla birlikte olmaya, dayanışmaya ihtiyacımız var. Yaşadığımız sarsıntı her birimizin kontrolü dışında gelişen durumlar. Olaya iki yönlü bakmak lazım. Birincisi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan insanlarımızın yaşadığı travmalar var. Bir de bizler varız, olanları görsel ve yazılı medyadan izledik. Gördüklerimiz ve izlediklerimiz biz de bir belirsizlik hali oluşturdu. Bu da kaygı, anksiyete, stres ve bunun gibi belirtilere yol açabiliyor. Bizzat depreme maruz kalmış insanların yaşadıkları duygular çok farklı. En belirgin duygulardan bir tanesi çaresizlik duygusu. Öngörememe, kontrol edememe ve bunun ne kadar süreceğini, ne zaman normalleşeceğimizi bilememe hali. O insanlar için böyle bir durum söz konusu. Bizler için ise üstlenilmiş travma dediğimiz, o resimlerden o yazılardan etkilenme durumu söz konusu. Bu travmanın da en sık rastlanan belirtileri yeme bozuklukları, uyku bozuklukları, yeterince güven duyamama hali ve yine beraberin de belirsizlik hali. Şimdi benim mesleğimle ilgili kısım ikincil ihtiyaçlar kısmına giren kısımdır. Bu kısımda da gerek Türk Psikologlar Derneği gerek başka alanlarda çalışan meslek örgütleri yeterince dayanışma içerisindeler ve hiç birimiz herhangi bir ücret talep etmeden bu işi üstlenmeye çalışıyoruz. Gönüllülük esası söz konusu. Ben şu an için bir ay gibi bir süre öngörüyorum insanların birazcık normalleşmesi için. Ama ne kadar normalleşeceğiz onu öngörmek, kestirme zor açıkçası. Biraz sabırla yaklaşacağız, biraz sevgiyle yaklaşacağız, biraz özveriyle yaklaşacağız biraz da paylaşımcı olacağız. Bugüne kadar bana televizyona çıkma konusunda çok teklif geldi. Hepsini reddettim. İlk defa sizi kabul ettim. Çünkü burada bir toplumsal sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Siz de bana bu konuda aracı olduğunuz için teşekkür ediyorum” dedi.

GÜVEN DUYGUSU

Genel olarak gerek uygulamalarda, gerek kendisine ulaşan depremzedelerde insanların en çok çocukları için endişelendiğini belirten Bilgin, “Gelen başvuruların çoğu çocuklarla ilgili. Ama şunu unutmamak lazım. Biz iyiysek çocuklar iyi olacak. Biz kendimizi kötü hissederken çocuklarımızın iyi olmasını bekleyemiyoruz. O yüzden ailelerin şu bir aylık süreçte öncelikle çocuklarını daha çok severek, sayarak ve duygularını ifade etmelerine fırsat vererek onlara güvende oldukları duygusunu yaşatabilmeleri önemli. Çocuk anne ve babasının bu halini gördükçe giderek normale dönecektir. Ailelerin bu bir aylık sürede çocuklarını iyi gözlemlemesi lazım. Yani olanları yok sayamayız. Bunlar yaşandı maalesef. Olanları geri döndürme şansımız yok. Ama şöyle bir şansımız var. Psikolojik destek alarak çocuklarımız ve kendimiz için bundan sonra neler yapabiliriz bunları planlayabiliriz.  Çocukların kendini ifade etmesine fırsat tanıyalım. O çocuktur bilmez demeyelim. Hayır, çocuk da olsa bilir. İki yaşındaki çocuk dahi biliyor. Bir şeyler olmuş biliyor ama sadece anlamlandıramıyor. Bu olanlara biz yetişkinlerin nasıl bir anlam yüklediği önemli. Eğer anne baba bu durumu iyi anlamlandırırsa çocuk da kolay atlatabiliyor. Günümüz de anne babaların çocuk yetiştirme modeline baktığımızda ne yazık ki fazlaca koruyucu bir tutum sergiliyoruz. Bu modelde yetişen bir çocuk problem çözme becerisini geliştiremiyor. Çünkü onun yerine her şeyi yapan anne ve babası var. Fakat bu durumlarda hayat o çocuklara problem çözme becerisini kendi kendine öğretiyor. Son olarak şunları söylemek istiyorum, kötü günler geçirdik fakat bunları atlatacağız hep birlikte” diye konuştu. HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme