8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Dünya kadınlarının Birlik ve Dayanışma günü olarak kutladığımız 8 Mart'ta dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınların...

Dünya kadınlarının Birlik ve Dayanışma günü olarak kutladığımız 8 Mart’ta dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınların yaşam koşulları günden güne zorlaşmaktadır. Türkiye, dünyada kadın işsizlik oranının en yüksek olduğu, istihdamın en düşük, kadın yoksulluğunun en fazla olduğu ülkelerden biridir. Çalışanların çoğu da kayıt dışı işlerde, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalışmaktadırlar. Erkeklerle aynı işi yaptıkları halde ücretleri daha azdır. İş hayatının yanında erkek egemen bir toplum olduğumuz için evdeki işler ve çocukların bakımı da kadınların üzerindedir.

Kadınların emeğinin sömürülmesi ve bunun yol açtığı yoksullukla birlikte kadına yönelik her türlü şiddet artarak sürmektedir. Kadınlar işyerlerinde, sokaklarda, ev içinde idareciler, kocalar, sevgililer ve babalar, ağabeyler tarafından öldürülmektedir. Ülkeyi yönetenler olaylara önlem alacakları yerde, kadına yönelik şiddete karşı hukuki bir barikat oluşturan “İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ederek adeta kadınlara karşı suç işleyenleri cesaretlendirmektedir.

İşte Türkiye’de bu sıkıntıları yaşayan kadınlarımız bu 8 Mart’ta başta İstanbul, Anlara ve İzmir olmak üzere tüm il ve ilçelerimizde kendilerine uygulanan bu baskıları protesto etmek, çözüm önerilerini haykırmak üzere alanları doldurdular. İstanbul’da kaymakamlık aldığı bir kararla kadınlarımızın toplanmasına ve yürüyüşüne izin vermedi ve yasakladı. Kadınlar yasağa, yağmura, zaman zaman yağan kara rağmen yılmayarak gösteri ve yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Ellerinde taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla taleplerini kamuoyu ile paylaştılar.

Siyasi iktidar böyle özel bir günde kadınlarımıza yardımcı olacağı yerde, onların karşısına eli silahlı kadın polislerimizi dikerek anayasal haklarını kullanan kadınlarımıza engel olması ve onların üzerine biber gazı sıkması, bazı kadınlarımızı gözaltına alması doğru olmamıştır. Anayasamızın 34. Maddesi “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” demektedir. Kadınlarımızın elinde silah yoktur, sopa yoktur. Tüm dünyada kutlanan özel bir günün bu şekilde önlenmesi kadınlarımızı üzmüştür. Kadınlarımız öyle sanıyorum ki kendilerine layık görülen biber gazını seçim günü geldiğinde, bu gazı uygulayan partilere uygun bir şeklinde iade edeceklerdir.

Kadınlarımızın sesine kulak verirsek istekleri şöyle özetlenebilir.

*Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır.

*İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.

*Salgın ve yoksulluk ile artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmelidir.

*Medeni yasa değişikliği ve nafaka gaspını içeren yasa tasarısı geri çekilmelidir.

*Yetki ve karar mekanizmalarında kadınlar eşit temsil edilmelidir.

*8 Martlar ücretli izin günü olmalıdır.

Bu talepler kadınlarımıza çok görülmemelidir. Bunlar demokratik bir toplumda olması gereken isteklerdir. İnanıyorum ki kadınlarımız haklarını söke söke alacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Emekçi kadınlar gününü kutluyor, tüm isteklerinin gerçekleştiği bir yıl diliyorum.

 

Bakmadan Geçme