- Haberler
- '300 bin ton zeytinyağı ile dünya ikinciliği hayal geliyor'
'300 bin ton zeytinyağı ile dünya ikinciliği hayal geliyor'
TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri eski Başkanı Cahit Çetin, Türkiye‘deki zeytinyağı üretimiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Dünya zeytin üretiminde İspanya, İtalya ve Yunanistan‘ın...
TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri eski Başkanı Cahit Çetin, Türkiye‘deki zeytinyağı üretimiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Dünya zeytin üretiminde İspanya, İtalya ve Yunanistan‘ın ardından dördüncü sırada yer alan Türkiye‘nin zeytin hasat dönemi ve 300 bin ton zeytinyağı üretimiyle birlikte dünya sıralamasında ikinci sıraya yerleşeceğini vurguladı. Ödemiş TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifi Müdürü Süleyman Temel, konuyla ilgili açıklama yaparak, “Ödemiş’te 856 bin tane yağlık zeytin ağacı var ve 5000 ila 6000 ton arasında zeytinyağı üretimi var. Türkiye’deki üretime oranladığımızda Ödemiş zeytininin ve zeytinyağının yüzde 5’lik bir katkı sağlayabildiğini görüyoruz. Bana kalırsa bu oran, Ödemiş için yeterli değildir. Ödemiş, Türkiye’deki üretimin yüzde 10-15’ini üretebilmelidir fakat maalesef ilçemiz, o noktaya bir türlü erişemedi. Elbette bu, yalnızca şehrin değil, Türkiye’nin sorunudur. Türkiye’de 2000 yılı öncesi zeytin ağacı varlığımız 90 milyondu. Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı, Tarım Bakanlığı’nın stratejik ürünler kapsamına aldığı ürünlerden. 2000’deki projelerle ve desteklenen hibelerle birlikte ağaç varlığımız 170 milyona çıktı fakat bir türlü ağaç başı verimliliği sağlayamadık” ifadelerini kullandı.
“Zeytinde her yıl verim düşüklüğü yaşanıyor”
Temel, ”İspanya’ya baktığımızda ağaç başı verimlilik 25 kilogram, Türkiye’de bu rakam ise 5 kilogram civarı. Bizim verimliliğimiz çok az. Bu verimliliği arttırabilmenin yolu da zeytin ağaçlarının bakımını daha iyi sağlamaktan geçiyor. Zeytinlerimizin budamasını, gübrelemesini yapmıyoruz. Herhangi bir şekilde kış hazırlığını ve bakımını yapmıyoruz. Dolayısıyla da zeytinden bir sene ürün alıyoruz bir sene almıyoruz. Bizim bölgemizdeki zeytin ağaçlarına bulaşan en yaygın hastalık halkalı leke. Bununla mücadele edilmiyor. Budama ve bordo bulamacı kullanıldığı takdirde halkalı leke ile ilgili tüm sorunlarımız çözülüyor. Biz bu mücadeleyi vermediğimiz için her yıl verim düşüklüğü yaşanıyor” diye konuştu.
“Olması gereken yerde değiliz”
İspanya’da 330 bin ağacın 1 milyar 800 bin ton yağ ürettiğini söyleyen Temel, ”Türkiye’de 170 milyon zeytin ağacı varlığı var, 300 bin ton zeytinyağı üretiyoruz. 170 milyon ağaçtan 300 bin ton zeytinyağı üretimiyle dünya ikinciliğini konuşuyorsak hayallerde yaşıyoruz gibi geliyor bana. Bizim bu kadar ağaç varlığıyla 650 bin ton yağ üretebiliyor olmamız lazım. Türkiye’de mevcut ağaçların yaşlarının büyük olması nedeniyle verimlilik fazla gözüküyor. Geçen yıl dünyada rekolte düşükken Türkiye’de rekolte yüksekti. Bunun da sebebi, ağaçların yaşının büyümesiyle verimliliğin artıyor olması. Biz, dünyada yükselen bir çizgideyiz fakat olması gereken noktada değiliz. Pazarlama noktasında tedarikli bir ülke olmamıza karşın ihracatımıza bakarız, markayla uğraşmak gibi bir derdimiz olmaz. Türkiye’de markalı zeytinyağı satan firma sayısı oldukça az. Butik işletmelerin, markalı zeytinyağı satıcılarının elbette artması gerekli” dedi.
“Üretici, ekmek teknesine iyi baksın”
Temel, TARİŞ’in temel faaliyetlerinden şu şekilde bahsetti: “2017-2018 iş yılı başladı. Birçok bölgede yeşil sofralık zeytin toplama işlemleri ve hasatlar başladı. Geçen yıl domat zeytin başfiyatı 7 liraydı, tekir zeytindeki başfiyat 5 liraydı. Bu yıl domat zeytindeki başfiyat 5 lira, tekir zeytindeki başfiyatsa 3-3.5 lira. Ama bunun yanında Edremit siyah zeytininin fiyatı 8 lira. Üretici, elindeki ürünü iyi değerlendirirse, zeytin iri olursa zeytinci bu işten daha iyi para kazanıyor. Dolayısıyla zeytin bahçelerine iyi baksınlar. Bunun dışında, bugün zeytinyağı fiyatları ile ilgili ilçemizde iyi ürünler için 11 lira gibi rakamlar telaffuz edilmekte. İspanya’ya baktığımızda zeytinyağı 16 liraya satılıyor. Bu yıl zeytin hususunda İspanya’nın ihracat yılı olduğunu düşünüyorum. 11 liranın da bu rakam karşısında çok az olduğunu ve tekrar 14-15 liralara çıkartmanın yolunun aranması gerektiğini düşünüyorum. Üretici, 14-15 liraları duyduğunda paniğe kapılıyor fakat şunu söyleyebilirim ki üretici ürünün kıymetini bilsin. İyi zeytin, iyi para eder. Kimse zeytinini paniğe kapılıp da erken satmaya çalışmasın. Zeytin ve zeytinyağı, eskiden gelir kapısı olarak görülmüyordu fakat günümüzde buradan para kazanan çok üreticimiz var. Dolayısıyla ekmek teknelerine iyi baksınlar. TARİŞ olarak zeytin kabulüne başladık. Haftanın belirli günlerinde zeytin sıkım günlerine başlayacağız.”
Ece Köseoğlu