30, 50, 70, 90…

Sanıyorum başlık, yazıyı gören tüm okuyucularımın dikkatini çekmiştir ama hemen söyleyeyim bu yazı, ‘rakı’ paylaşımları ile...

Sanıyorum başlık, yazıyı gören tüm okuyucularımın dikkatini çekmiştir ama hemen söyleyeyim bu yazı, ‘rakı’ paylaşımları ile ilgili atılan başlıkla benzer bir yazı değildir.

Bu yazıya girmeden belirtmem gerekir ki o ‘rakı paylaşımı’ başlıklı yazı ile ilgili çok olumlu tepkiler aldım. Örneğin gazetemizin yazarlarından Avukat Yaşar Varış abi de arayarak konuyla ilgili yazmak istediğini fakat tepki almaktan çekindiğini söyledi. CHP İlçe Başkanı Hamdi Halis de çok isabetli bir yazı olduğunu belirterek özellikle temsil görevi bulunan insanların sosyal medyada yaptıkları paylaşımlara dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

Gelelim bugünkü yazıma.

Geçtiğimiz aylarda İzmir’in Narlıdere ilçesinde yakalandığım bir trafik tuzağından bahsetmiş, bu cezanın haklı bir yanının bulunmadığını belirtmiştim.

Trafik konusu, apayrı bir konu… Neresinden bakarsanız bakın yasaların bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermediğini hep söylerim.

Örneğin, ilkyardım dersleri ve soruları… Bugün 112 denilen bir sistem var. Eğer çok özel bir durum ve sıkışıklık yoksa 5-10 dakika içinde olay yerine gelip gerekli müdahaleyi yapıyorlar.

Hatırlar mısınız bilmiyorum. Eski Salı Pazarı meydanında hafta sonu yapılan sürücü ehliyeti sınavlarında bir öğretmen kalp krizi geçirmiş ve hayatını orada kaybetmişti. Onca Milli Eğitim ve sürücü kursu yetkilisi orada idi. Suçlamak için söylemiyorum; sorsanız hemen hepsi ilkyardım sınavından geçmiştir. Peki kimin dişe dokunur yararı oldu?

Sonra motor bilgisi… Artık cep telefonları var. Arıyorsunuz motor tamircisini, görüntülü görüşüyor ve yardım alıyorsunuz. Olmazsa en az 5-10 dakika içinde aracınızın yanına gelip gerekeni yapıyor.

Bana sorarsanız iki trafik polisi, sürücü adayı ile şöyle 10-15 dakikalık bir şehir turu yapmalı ve ehliyetin verilip verilemeyeceğine karar vermeli!

Bugün yazımı kısa kesmeye çalışacağım.

Narlıdere’de 70 km hız ile gitmem gerekirken radar beni 85 km hız ile tespit etmiş. Ki o iki şeritli bölünmüş yolda bir trafik polisi bile 70 ile gitmez… Neyse, orada bütçeye KDV’li katkı yapmış olduk.

Geçtiğimiz günlerde de sürücü belgesi sınavlarında görev alan öğretmen arkadaşım Tayfun Bengi ile Beydağ’ın Yağcılar köyüne cenaze törenine gidiyoruz. Kaymakçı-Beydağ arasındaki yolu biliyorsunuz. Özellikle Çaylı’dan sonra yol genişliyor. Kızılcaavlu ile Sarıkaya arasında da ufak çaplı bir uçağın iniş yapabileceği bir alan haline geliyor. Dümdüz olan yol bomboş. Aniden yolun sol şeridinde bir jandarma ekibi ve bize eliyle yavaşla ve sağa çek işareti yaptı. Ben kendimden eminim, hızlı değilim. Zaten aşırı hızı da sevmem. Mecburen duruyoruz.

– Kolay gelsin, iyi nöbetler.

– Ehliyet ve ruhsat lütfen!

Araçla ilgili cüzdanı uzatıyorum.

– Hız yaptığınız tespit edildi, ceza uygulaması yapacağız.

Biz Tayfun ile birbirimize bakıyoruz doğal olarak…

İster istemez kızıyor ve sinirleniyorum tabii.

Araçtan inip bu yolda ceza uygulamasının yapılmasının yanlış olduğunu belirterek hız sınırının ve benim hızımın kaç olduğunu soruyorum.

Hız sınırı 90 imiş, 99’a kadar hakkım varmış ama ben 104 ile yol alıyormuşum.

“Bakın, memur bey!” diyorum… “Bu uygulamayı bu yolda yapmak tuzaktan başka bir şey değil ve siz dahil kimse de bu yolda 100’ün altında gitmez” diyorum… “Bu yola hafif çaplı uçak bile rahatlıkla iner, benim altımdaki traktör değil ki! ABS, EBS falan var!”

“Yasa böyle beyefendi, elimizden bir şey gelmez!”

“Ama şu anda belki de biraz önce içinden geçtiğimiz Kaymakçı merkezde trafik allak bullak ve siz burada ceza uygulaması yapıyorsunuz.”

Epey bir şeyler söylendim ama boşuna tabii…

Bayındır’dan gelmişler, radar kaydetmiş ve bir şey yapamazlarmış… 280 küsur lira!

“Ben de bundan sonra ödevini iki satır eksik yaptığı için öğrencilerimin puanlarını düşürüp, ‘yasa böyle’ mi diyeyim!”

Konuyla ilgili bir soru sorup devam edelim. Uygulamada amaç caydırıcılık mıdır cezalandırmak mıdır?

**

Kaldırımlar yüksek yapılıyor ve park ettiğimizde açamıyoruz…

Caddelerdeki hız engelleyici yükseklikler, araçlara zarar veriyor ve yüksekliğin yasa gereği olduğu dile getiriliyor…

Geniş geniş yollar yapılıyor ve sık sık 30, 50, 70 ve 90 levhaları ile karşılaşıyoruz. Bir anlık dalgınlıkla o levhaları görmeyebiliyoruz.

İddia ediyorum o levhaları kaldıralım, yasa koyucular ve onları denetleyen uygulamacı trafik polisleri bile o sınırların altına kesinlikle düşmezler…

Bakmadan Geçme