AN OLUR

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gurub vakti. Kızıl bir alev gibi gün ışığı sularda. Martıların kanatlarında gümüş parıltılar. Dağların tepeleri ışıktan bir çiçek tarlası. Apaydınlık bir bahçe.

Sahildeki ağaçlar daha büyülü, çiçekler insanlar şiirsi.

İnsana huzur veren ferahlatan bir manzara.

Vakit geçmede.

Zaman ne acımasız bir süzgeçtir. Öyle ki her şeyi evirir çevirir döndürür posasını toprağa bırakıverir günü geldiğinde.

Şansı olan emek veren bir süre anılır özlenir. Aranır yokluğu.

Toprak bir kabulleniştir. Bir benimseme. Sindirme.

Ne versen hayır demez. İster kül dök ister beton.

İster tohum at ister fidan dik.

O hep ordadır.

İnsan

İnsan da öyle değil mi? ister eğit bilgiyle donat, güzel terbiye ve ahlak ver. İstersen sal kendi haline.

Aldırma ne yapıyor ne yiyor ne içiyor.

Kendi halinde büyüsün yabani bir ot gibi.

O da tıpkı torak gibi kabullenir verdiğini. Sindirir zaman içinde. İyilik verirsen iyiliği, güzellik verirsen güzelliği, kötülük verirsen kötülüğü.

Su misali. Önüne bir bent de çekebilirsin. Arklar yapıp istediğin ağaca çiçeğe de ulaştırabilirsin. Bıraktın mı kendi haline akar gider en kestirme yoldan. Bir süre sonra da dağılır yok olur, işe yaramaz olur.

An olur her şeyden geriye bir şeyler kalır.

Güzel bir çiçekten hoş bir koku, güzel bir insandan insanı gülümseten güzel anılar. Gurub vakti. Kızıl bir alev gibi gün ışığı sularda. Martıların kanatlarında gümüş parıltılar. Dağların tepeleri ışıktan bir çiçek tarlası. Apaydınlık bir bahçe.

Sahildeki ağaçlar daha büyülü, çiçekler insanlar şiirsi.

İnsana huzur veren ferahlatan bir manzara.

Vakit geçmede.

Sevgi, dostluk ve umutla.

AN OLUR